credit

  1. Noun, Civil Law alacak
  2. Noun, Education-Training kredi
  3. Adjective, Education-Training kredili
  4. Noun güven, itimat, inanma.
    a witness of credit: güvenilir bir tanık.
  5. Noun saygınlık, itibar, şeref, şöhret, şeref/itibar sağlayan şey.
    be a credit to: -e şeref/övünç kaynağı
    olmak.
    He is a credit to his school: Okulunun övünç kaynağı/medarı iftiharıdır.
    gain credit: güven/itimat sağlamak, şeref/itibar kazanmak.
    get credit for … : …'den dolayı şeref kazanmak, vazifesini yüzakı ile yapmak.
  6. Noun hak tanıma, hakkını teslim etme, bir şeyin bir kimseye/kuruma ait olduğunu kabul ve tasdik etme.
    give
    credit for: saygı göstermek, hakkını teslim etmek.
    Although the invention was mine, I was given no credit for it.
    I gave him credit for more skill: Onu daha hünerli sanmıştım.
    I credited him/I gave him credit for more intelligence: Onu daha zeki zannederdim.
  7. Noun, Education-Training (a) öğrenim değeri: bir kursun başarıyla bitirilmesiyle kazanılan hakkın nicel ifadesi.
    to gain credit:
    dersi başarı ile bitirmek.
    He gained credits in chemistry and biology. (b) öğrenim ödencesi: yüksek öğrenim yapan öğrencilere devlet veya kamu kuruluşlarınca verilen ödünç para, (c)
    credit hour ile ayni anlama gelir. devam saati: bir yarıyıl boyunca bir derse ayrılan haftalık ders saati.
  8. Noun borç vadesi.
    90 days credit. Our shop allows people 6 months' credit.
  9. Noun güven, emniyet.
  10. Noun kredi, borcu vaktinde ödeme yeteneği.
    Your credit is good.
    credit agency: kredi ajansı,
    tüccarların/müşterilerin kredi durumu hakkında istihbarat yapan kurum.
    credit manager: kredi işlerini düzenleyen yönetmen.
    credit rating: kredi değerlendirmesi, bir kimsenin kredi durumu.
    give credit: kredi açmak.
    letter of credit: akreditif.
  11. Noun alacak, matlup.
    He has an outstanding credit of $60: Onun $60 alacağı var.
  12. Noun (muhasebecilikte) (a) alacak, matlup, ödenen para.
    credit and debit: alacak ve borç, matlup ve
    zimmet.
    credit balance: alacak tutarı, matlup bakiyesi.
    credit entry: alacak kaydı, matlup maddesi. (b) ödemeler toplamını gösteren sütun, bilânçonun alacak/ödemeler sütunu.
    the credit side of the account: hesabın alacaklar kısmı.
  13. Transitive Verb saygı/itibar göstermek, hakkını teslim etmek.
    It does credit him: Bu ona şeref verir/bu onun lehine
    kaydedilecek bir şeydir.
  14. Transitive Verb (muhasebe) alacaklandırmak, (namına) alacak kaydetmek, alacak/matlup/kredi hanesine yazmak.
    $600 has
    been credited to your account.
Tahsilat daireleri ve kredi kayıt bürolarının faaliyetleri (NACE kodu: 82.91) Noun, Trades-Professions
kredi risk primi Noun, Banking
kredi temerrüt takası Noun, Banking
kredili işlem Noun, Banking
Avrupa Kredi Transfer Sistemi (AKTS) Noun, Education-Training
kredisini kaybetmek Verb
itibarını kaybetmek Verb
itibarını tehlikeye düşürmek Verb
itibarını bozmamak Verb
halkın gözünde itibarıni kaybetmek Verb
Diğer kredi verme faaliyetleri (NACE kodu: 64.92) Noun, Trades-Professions
kredi limitini aşmak Verb
kredisınırını aşmak Verb
itibarını yeniden elde etmek Verb
kredisini zorlamak Verb
kredi sınırını aşmak Verb
kredi şartlarını sıkmak Verb
kredi kartı limitini geçmek Verb, Banking
kredi kartı limitini aşmak Verb, Banking
(a) (bir kimsenin) yararına/çıkarına/lehine.
It is the king's credit that he opposed the establishment
of a military government. (b) (bir kimse) adına/namına, (bir kimseye) ait.
She's not yet 30 years old, and already she has 5 books to her credit (=she's written 5 books).
kabul kredisi (bir bankanın kendi üzerine keşide edilen bir poliçeyi kabul edeceğini taahhüt etmesi ile sağlanan kredi
ilave kredi
zirai kredi
tarımsal kredi
tarım kredisi
silahlanma kredisi
yalnız borçlunun imzasına dayanan kredi
kabul kredisi
bütçe kredisi
lombard kredisi
finansman kredisi
emtia kredisi
tüketici kredisi
kasa defterinde banka hesabına ödenen veya bir hesaptan çekilen nakdin kaydı
kredi yaratmak Verb
müşteri kredisi
ertelenmiş krediler
iskonto kredisi (senedin ödenmesi durumunda sorumlu olması kaydıyla , bankanın senet iskontosu yolu ile
müşterisine senet bedelinin belli bir oranı ka
belgeli itibar kredisi
belgeli itibar kredisi
akreditif
vesikalı kredi
rambursman kredisi
belirlenen süre içinde hesapta tutulan ortalama bakiye üzerinden hesaplanan
çek hesapları komisyon ücretini karşılayan bir kontra hesap
ucuz kredi
krediden yararlanmak Verb
(US) vergiden muaf meblağ
puantaj
(Br) bir ya da daha çok çocuğu olan düşük gelirli ailelere sosyal güvenlik ödemesi
tarım kredisi
birinci sınıf kredi
sabit kredi
sabit faizli kredi
dondurulmuş kredi
yeni alınan kredi
bloke kredi
bankalardaki hesapların borçlu bakiyelerinin
genelde başka ülkelerdeki sahiplerine ödenmesinin hükümetçe durdurulması
işlemez hale getirilmiş kredi
(tanık) inanılabilirlik
teminatlı kredi
köprü kredisi
konut kredisi
şahsi kredi
sanayi kredisi
taksitli kredi Noun, Banking
taksitli satışlarda satıcının alıcıya tanıdığı vade Noun
ara kredi
orta vadeli kredi
yatırım kredisi
krediyi serbest bırakmak Verb
yerel kredi
uzun vadeli kira
uzun vadeli kredi
(Br) poliçe çekilerek sağlanan kredi
ticari kredi
emtea kredisi
otomobil kredisi
teminatsız kredi
kredi hesabı bakiyesini aşma
aşırı kredi verilmesi
sınırlı kredi
üretim kredisi
proje kredisi
yeniden organize olma kredisi
reeskont kredisi
yeniden iskonto kredisi
(US) tüketici kredisi
otomatik olarak yenilenen kredi
(US) karşı akreditif
kredi sağlamak Verb
selektif kredi
kısa vadeli kredi
ek kredi
yedek kredi
Uluslararası Para Fonu tarafından üye ülkelere belirli bir süre içinde kullanılmak üzere verilen kredi
destek kredisi
başlangıç kredisi
sterlin ile açılan akreditif
ardiye kredisi
kısa vadeli müşteri kredisi
krediden fazla çekmek Verb
abonman kredisi
destekleme kredisi
teminat kredisi
az miktardaki kredi
swıng kredisi
konsorsiyum kredisi
vergi kredisi
(US) vergi indirimi (vergi istisna , muafiyet ve imtiyazları ile ilgili yatırımlar için özellikle yabancı
yatırımcılara tanınan indirim
ara kredi
geçici kredi
bağlı kredi
krediyi kısmak Verb
bir televizyon ya da film programında yöneticiler ve sanatçılar listesi
satıcı kredisi
krediyi tehlikeye düşürmek Verb
bir projeye bağlı olmayan kredi
koşulsuz kredi
kullanılmış kredi
kredinin verileceğini müşteriye bildirme
alacaklı hesabı
kredi incelemesi
kredi almak için başvuran kişi
kredi başvurusu
yardımlaşma derneği
alacak bakiyesi Noun, Accounting
kredi üzerine çekilen poliçe
kredi kayıt bürosu Noun, Banking
kredili satın alış
kredi tavanı
kâğıt paraların tedavülü
kâğıt paranın tedavülü
kredi taahhüdü
kredi kurulu
kredi şartları Noun
kredi kontrolü
kredi bunalımı
kredi daralması Noun, Economics
kredi müşterisi
veresiye müşteri
krediler şubesi Noun
kredi mekanizmaları Noun
kredi öğesi
kredi giderleri Noun
kredi masrafı
kredi uzmanı
kredi genişlemesi
kredi dosyaları Noun
kredi dosyası Noun
banka kredilerini kısıtlayarak tedavüldeki para miktarını kontrol etme hare
banka kredilerini ciddi bir şekilde kısıtlayarak tedavüldeki para miktarını denetleme hareketi
kredi garantisi
kredi belgesi
kredi sigortası (alacakların tahsil edilememesine karşı
kredi kalemi
kredi listesi
kredi verilebilecek müşteriler listesi
kredi işlerini düzenleyen memur
kredi yönetimi
kredi bildirim belgesi
kredi muameleleri Noun
kredi deplasmanı
kredi değerlendirmesi
kredi reytingi
bir kimsenin itibarı hakkında toplanan istihbarat raporu
kredi koşulları Noun
kredi kısıtlaması
kredili satış
kredi politikası durumu
kredi itibarı
kredi istihbarat raporu
krediyi uzun vadeli yayma
kredi sağlama
kredi tedariki
kredi azlığı
kredi dilimi
kredi transferi
hesap sahipleri lehine devir
kredi kullanma
kredi hacmi
kredi vermeyi onaylama
kredibilite