creeper

  1. Noun sürünen/emekleyen kimse.
  2. Noun, Botany (sarmaşık gibi) tırmanıcı bitki.
  3. Noun, Zoology tırmaşık kuşu.
    creepers: tırmaşık-kuşugiller
    (Certhiidae): uzun kıvrık tırnaklı, uzun gagalı,
    böcek yiyen ufak ötücü kuşlar.
    short-toed tree creeper: orman tırmaşık kuşu
    (Certhia familiaris).
    wall creeper: duvar tırmaşık kuşu
    (Tichodroma muraria).
  4. Noun ayakça, kanca: buz/kaya üzerinde yürümek veya telefon direklerine tırmanmak için ayağa takılan alet.
  5. Noun filika, demiri, borda kancası.
  6. Noun
    creeper gear ile ayni anlama gelir. (kamyonlarda) birinci vites, en küçük vites.
Avustralya sarmaşığı
(Soolya heterophylla).
mercan çiçeği
(Kennedya prostrata): Avustralyada yetişir, al-kırmızı çiçekler açar. Noun
arı kuşu
(Coeribidae): Amerikanın sıcak bölgelerinde yaşar, parlak tüylü küçük bir kuş.
guit-guit
ile ayni anlama gelir.
Noun
buz nalçası: kaymamak için ayakkabıların altına konulan sivri uçlu demir. Noun
bahçe tırmaşık kuşu
(Certhia brachydactyla). Noun
orman tırmaşık kuşu
(Certhia familiaris).
borulu hanımeli
(Campsis radicans).
duvar tırmaşık kuşu
(Tichodroma muraria). Duvarlara tırmanarak böcek avlayan parlak renkli bir kuş. Noun
creeper ile ayni anlama gelir. (kamyonlarda) birinci vites, en küçük vites.