curtail

  1. kısaltmak, kısa kesmek, kısmak, kısıtlamak, azaltmak.
    The government hopes to curtail public spending in the next tax year.
  2. merdiven trabzanının alt ucundaki spiral yatay başlık.
  3. curtail step ile ayni anlama gelir. merdivenin geniş ve kıvrımlı ilk basamağı.
masraflarını kesmek Verb
masraflarını kısmak Verb
izninini ortada kesmek Verb
iznini ortada kesmek Verb
iznini kısa kesmek Verb
bir konferansı kısa kesmek Verb
konferansı kısa kesmek Verb
bir dersi kısaltmak Verb
bir konuşmayı kısaltmak Verb
para tahsisini kısmak Verb
bir denemede kısaltma yapmak Verb
kredilerde kısıntı yapmak Verb
masraf kısmak Verb
yetkilerini daraltmak Verb
üretimi kısmak Verb
birinin imtiyazlarını kısıtlamak Verb
birinin haklarını sınırlamak Verb
curtail ile ayni anlama gelir. merdivenin geniş ve kıvrımlı ilk basamağı.
ücretlerde kesinti yapmak Verb