diaphragm

English-Turkish Translation

  1. Anatomy böleç, zar, diyafram, göğüs ve karın boşluklarını ayıran zar.
  2. ayırıcı: iki sıvıyı ayıran gözenekli perde (galvanik pillerde olduğu gibi).
  3. titreşim zarı: telefon kulaklığı, hoparlör, mikrofon gibi cihazlarda ses dalgaları ile titreşen veya
    titreşerek ses üreten ince madenî levha.
  4. pessary ile ayni anlama gelir. kılıf, rahim kapağı: gebe kalmamak için kadınların rahim boynuna
    yerleştirdikleri lâstik kılıf.
  5. ışık bebeği, mercek perdesi: fotoğraf makinesi vb. gibi optik cihazlarda mercekten geçen ışık miktarını
    azaltıp çoğaltan ayarlanabilir düzen.
  6. çelik çerçeveli yapılarda madenî takviye levhası veya ıskara.
  7. zar/diyafram takmak/koymak/sağlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

iris diaphragm
diyafram.
propped diaphragm
içten destekli diyafram iksa duvarı Noun, Construction
diaphragm opening
diyafram açıklığı
diaphragm shutter
perdeli obtüratör
diaphragm shutter
diyafram obtüratörü
diaphragm shutter
adese perdesi Noun
diaphragm spring
diyafram yayı Noun, Transport
English-Turkish phrases from Zargan's own database