dignity

abase the dignity of one's office

bir kimsenin işgal ettiği makamın saygınlığını bozmak Verb

bear one's self with dignity in difficult circumstances

haline vakur bir şekilde katlanmak Verb

bear one's self with dignity in difficult circumstances

zor durumlarda saygınlığını yitirmemek Verb

derogate from one's dignity

saygınlığını yok etmek Verb

lay aside one's dignity

bütün itibarını bir kenara bırakmak Verb

stand on one's dignity

şerefini/itibarını korumak, mevkiine göre muamele beklemek.

affected dignity

çalım

comport oneself with dignity

vakarla davranmak Verb

having a sense of personal dignity

haysiyet sahibi

human dignity

insanlık onuru Noun, Politics-Intl. Relations

personal dignity

haysiyet

regal dignity

krala yakışır saygınlık Noun

take on a character of dignity

saygın bir görünüm almak Verb

dignity of man

insanın saygınlığı

dignity of soul

ruhun vakarı

lend dignity to sb

birine paye vermek Verb

the whole dignity of the country

devletin bütün ileri gelenleri Noun

Convention for the Protection of Human Rights and Dignity of the Human Being with Regard to the Application of Biology and Medicine

Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları Hassasiyetinin Korunması Sözleşmesi Noun, International Law