itibardan/gözden düşürme(k), kötüleme(k), şeref ve itibarına halle getirme(k). an effort to discredit certain politicians.
inanmamak, güvenmemek, itimat/itibar etmemek, önem vermemek. One should discredit a good deal of what
is printed in newspapers.
itimadı/güveni sarsmak. Later research discredited earlier theories.
itibarsızlık, itimatsızlık, güvensizlik, şüphe.
şeref/haysiyet/itibar kırıcı şey, leke, zül, yüz karası. to be somebody's discredit: birisi için
yüz karası olmak, bir kimsenin şerefini lekelemek/şerefine halel getirmek. That boy is a discredit to his family. It is to his discredit that … : Onun aleyhine kaydedilecek bir şeydir ki …
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition