disorderly

  1. düzensiz, karmakarışık, intizamsız, darmadağınık, keşmekeş, nizamsız, sistemsiz.
    a disorderly desk.
    The books and papers lay in a disorderly pile on the floor.
  2. gürültülü, velveleli.
    Everybody started shouting and the meeting became very disorderly.
  3. başıboş, itaatsiz, isyankâr, serkeş, yola gelmez, zaptedilmez, âsayiş bozucu.
    a disorderly mob. a disorderly conduct.
  4. açık saçık, ahlâksız.
  5. düzensiz/karmakarışık bir şekilde.
içip etrafı tedirgin eder durumdaki kişi
uygunsuz davranış Noun
ahlâksız davranış, güvenliğe/yasalara/âdâba aykırı tutum.
düzensiz kalabalık
üzeri dağınık yazı masası
(a) genel ev, umunhane, (b) kumarhane.
She keeps a disorderly house in Paris.
asayiş ve umumun rahatı için tehlikeli ve zararlı şahıslar
dağınık oda
disipline aykırı hareket için ödenen para cezası
(Br) tembel ve düzensiz kişi
harrangürra haragüra
genelev işletmek Verb
düzensiz yaşam sürmek Verb