dispensation

English-Turkish Translation

  1. Noun dağıtma, tevzi (etme).
    The dispensation of the charity to the poor: Fakirlere yardım dağıtımı.
  2. Noun nimet, dağıtılan/tevzi edilen şey.
    They gave thanks for the dispensations of Providence: Allahın nimetlerine şükrettiler.
  3. Noun yönetim, idare, saltanat.
    England under the dispensation of Elizabeth I. Things were managed differently
    under the dispensation of the last minister.
  4. Noun, Theology (a) takdiri ilâhî, kader, takdir, (b) din, dinî sistem.
    The Mosaic/Christian dispensation.
  5. Noun muaf tutma, olmasa da yapabilme, hariç tutma, dışında bırakma, istisna, bağışıklık, muafiyet.
  6. Noun (Katolik kilisesinde) (a) yasal görevden cezasız olarak affetme, muaf tutma, (b) muafiyet emri.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

give a dispensation
bir vergiden muaf tutmak Verb
marriage dispensation
evlilik muafiyeti
dispensation of charity
sadaka dağıtma
dispensation of food
yiyecek dağıtma
dispensation of justice
adalet dağıtma
dispensation of providence
takdir-i İlahi
dispensation with protest
protestodan sarfınazar etme
English-Turkish phrases from Zargan's own database