disposal

  1. Noun, Environment-Ecology tasfiye
  2. Noun düzen(leme), tertip(leme), nizam, tanzim, nizama sokma, yerleştirme.
    the disposal of the troops. The
    disposal of the chairs around the room left plenty of space in the middle.
  3. Noun imha, yoketme, elden çıkarma, bertaraf etme.
    the disposal of waste material. The city looks after the disposal of garbage.
  4. Noun satış, hibe, bağış, hediye (vb. suretiyle elden çıkarma), başkasına verme/devretme.
    for disposal:
    satılık.
    He arranged for the disposal of his property in his will.
  5. Noun iktidar, kontrol. irade, emir.
    at (someone's) disposal: emrine âmâde, emrinde, hizmetinde.
    I
    put my car at his disposal: Arabamı hizmetine tahsis ettim.
    My car is at your disposal: Arabam emrinize âmâdedir.
  6. Noun idare, tasarruf.
    at the disposal of: -in tasarrufunda.
birinin emrine amade
emrine amade bol parası olmak Verb
kendi mameleki üzerinde tam tasarruf hakkına sahip olmak Verb
parasını birinin emrinde bulundurmak Verb
Tehlikeli atıkların ıslahı ve bertaraf edilmesi (NACE kodu: 38.22) Noun, Trades-Professions
Tehlikesiz atıkların ıslahı ve bertaraf edilmesi (NACE kodu: 38.21) Noun, Trades-Professions
Atığın toplanması, ıslahı ve bertarafı faaliyetleri; maddelerin geri kazanımı (NACE kodu: 38) Noun, Trades-Professions
Atıkların ıslahı ve bertarafı (NACE kodu: 38.2) Noun, Trades-Professions
(verileri) yok etme Noun, Law
tasarruf fiili
el altındaki para miktarı
kullanılabilir aktifler Noun
emrinizde
emrinize amade
birinin emrine amade olmak Verb
bombaları zararsız kılma
bombayı zararsız kılma
satın alış tarihi satış tarihi
hibe tarihi
elden çıkarma tarihi
kullanılıp atılmak üzere
mevcut fon
tasarruf edilebilir fon
cari olmayan bir aktifin defter değerinin üzerinde satılması
çöp yok etme
(US) çöp kaldırma
bir şeyi emre amade tutmak Verb
bir şeyi birinin emrine amade kılmak Verb
mayın sökme
nükleer artıkların yok edilmesi
malları müşteriye göstermek Verb
tasarrufta bulunma yetkisi
kendini birinin emrine amade kılmak Verb
çöpleri ortadan kaldırma
tasarrufu sınırlama
tasarruf hakkı Noun, Law
(US) çöpleri yok etme
çöp ve atık yok etme
sözleşme ile tasarrufta bulunma
satış talimatı
bir kızı evlendirme
bir güçlüğü bertaraf etme
bütün maddi kaynaklardan tasarruf hakkı
bütün maddi kaynakların tasarruf hakkı
bir aktifin tasarrufu
satış yoluyla bir gayrimenkul üzerinde tasarrufta bulunma
satış yoluyla bir gayri menkul üzerinde tasarrufta bulunma
kitapların tasfiyesi
işlerin tasfiyesi
arazi devri ve temliki
vasiyetname ile para vasiyet etme
bir önergeyi sonuçlandırma
ürünlerin pazara sürümü; ürünlerin (imha) bertaraf edilmesi
satıştan elde edilen hâsılat
çöp toplama vergisi
satış değeri
bombaları zararsız kılma mangası Noun
bomba zararsız kılma mangası Noun
bomba imha mangası Noun
bir meblağı birinin tasarrufuna sunmak Verb
meblağı birinin tasarrufuna sunmak Verb
birinin emrine (tasarrufuna) bir meblağ sunmak Verb
malların tasarruf hakkını saklı tutmak Verb
geri dönüşümsüz atıkların güvenli bertaraf edilmesi
geri kazanımsız atıkların güvenli bertaraf edilmesi