dolly

English-Turkish Translation

  1. Noun (çocuk dilinde) bebek, bebecik.
  2. Noun ufak tekerlekli yük taşıma aracı, tekerlekli kriko.
  3. Noun dekovil lokomotifi.
  4. Noun çamaşır tokacı, tabanı tabak gibi çukur çamaşır karıştırma sırığı.
  5. Noun film ve TV kamerasını taşıyan tekerlekli araç.
  6. Noun şahmerdan başlık takozu.
  7. Verb (kamera vb.) tekerlekli araçla yürütmek/taşımak.
  8. Verb (kamera) araçla taşınmak/yürütülmek.
  9. Noun güzel ve şık giyimli genç kadın.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

dolly bird
yavru
dolly bird
taş bebek
dolly bird
fıstık
dolly camera
portatif film çekme makinesi
dolly shop
gemi bakkalı ve rehinci dükkânı
Dolly Warden
kabarık etekli, çiçekli bir nevi kadın elbisesi. Noun
Dolly Warden
geniş kenarlı ve çiçekli bir kadın şapkası. Noun
Dolly Warden

Dolly Warden trout ile ayni anlama gelir. bir tür alabalık
(Salvelinus malma): Pasifik
kıyıları akarsularında yaşar. Sırtında ve yanlarında kırmızı benekler vardır.
Noun
Dolly Warden trout

Dolly Warden ile ayni anlama gelir. bir tür alabalık
(Salvelinus malma): Pasifik kıyıları
akarsularında yaşar. Sırtında ve yanlarında kırmızı benekler vardır.
dolly with sb's affections
gönül eğlendirmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database