izinden sonra yeniden işe dönmek
Verb
rakibini bir nokta da yakalamak ve yenmek
Verb
rakibini bir noktada yakalamak ve yenmek
Verb
(sonuca) varmak/ulaşmak, müncer olmak.
What do our choices in this matter come down to?
küçük düşürücü tavırla konuşmak.
hor görmek, tahakküm etmek.
talk down to a person: birisiyle konuşmaya tenezzül etmek.
talk down to one's audience: dinleyicilerin seviyesine inmek.
dürüst, açık sözlü, samimî, içi dışı bir; pratik, hayalden uzak, gerçekleşebilir.
mükemmelen, fevkalâde, yerden göğe kadar.
You're right down to the ground.
açık artırmada üzerinde kalmak
Verb
birini çıktığı yerden alaşağı etmek
Verb
işe ciddi bir şekilde sarılmak
Verb
işe ciddiyetle girişmek
Verb
gerçekçi olmak, gerçek âleme dönmek, hayal kurmaktan vazgeçmek.
dilenci durumuna düşmek
Verb
gerçeğe dönmek, Hanyayı Konyayı anlamak, kafasına tak demek, ayakları suya ermek.
elden ele geçip birine ulaşmak
Verb
dönüp dolaşıp birinin eline gelmek
Verb
her şey eninde sonunda birşeye dayanmak
Verb
her şeyin başı birşey olmak
Verb
gerçek değer ve mahiyetini meydana çıkarmak, ağzının payını vermek.
The big boy told John he could beat him, but John was a good boxer and soon cut him down to size.
birisine haddini/boyunun ölçüsünü bildirmek.
işine bakmak, ciddî olarak işiyle meşgul olmak, işi ciddiyetle ele almak.
They finally got down to business and signed the contract.
bir işin temelini atmak
Verb
ciddi olarak işe başlamak
Verb
avam halkın oyunu araştırmak
Verb
(Br) sayfiyeye gitmek
Verb
bir sorunla mücadele etmek
Verb
bugüne kadar hiçbir şey duymamış olmak
Verb
saçı omuzlarına düşmek
Verb
maaş artışını yüzde onun altında tutmak
Verb
birine sözünü tutturmak
Verb
tanığı olaylara bağlı kalmaya zorlamak
Verb
bir tanığı olaylara bağlı kalmasına zorlamak
Verb
tanığı gerçeklere bağlı kalmaya zorlamak
Verb
birine sözünü tutturmak
Verb
halkın içgüdüsüne hitap etmek
Verb
(Br) müşteri hesabına geçirmek
Verb
deftere zarar yazmak
Verb
kâr-zarar hesabına geçirmek
Verb
kâr-zarar hesabına yazmak
Verb
birinin hesabına kaydetmek
Verb
bir nedene dayandırmak
Verb
bir şeyi birinin deneyimsizliğine vermek
Verb
birinin başarısını şansa yormak
Verb
birinin hesabına yazmak
Verb
tam istediği gibi olmak, tam manasiyle işine gelmek.
dinleyicilerin düzeyine inerek konuşmak
Verb
birini sözleşme ile bağlamak
Verb
daha ucuz birşeyi kullanmaya başlamak
Verb
daha ucuz birşeye geçmek
Verb
kuşaklar boyunca babadan oğula geçmiş olmak
Verb
gemiyi tezgâha koymak
Verb
fikirlerini kâğıda çiziktirmek
Verb
başarısını çok çalışmaya borçlu olmak
Verb
arabanın süratini saatte 30 mile indirmek
Verb
...'i düelloya davet etmek
Verb
birine meydan okumak
Verb
birini zaman açısından bağlamak
Verb
mosmor kesilmek (argo)
Verb
(bir kimseyi) küçük düşürmek, utandırmak, mahcup/rezil etmek, kibirini/gururunu kırmak.
gazı pilot aleve kısmak
Verb