duzeltmek

Turkish-English Phrases

(kuş) tüylerini düzeltmek
to plume Verb
(sonunda her şeyi) düzeltmek
to come out in the wash Verb
acele ve kabaca düzeltmek
to patch up Verb
baskı provasını düzeltmek
to correct the press Verb
baskıya gidecek metni düzeltmek
to tread for press Verb
baskıya girecek metni düzeltmek
to tread for press Verb
bir belgedeki biçimsel hatayı mahkeme kararıyla düzeltmek
to reform a deed Verb
bir beyanı düzeltmek
to correct a statement Verb
bir durumu düzeltmek
to remedy a situation Verb
bir hatalı davranışı düzeltmek
to repair a wrong Verb
bir hatayı düzeltmek
to redeem an error Verb
bir hatayı düzeltmek
to correct an error Verb
bir hatayı düzeltmek
to retrieve an error Verb
bir hatayı düzeltmek
to rectify an error Verb
bir hatayı düzeltmek
to right a wrong Verb
bir hatayı düzeltmek
to repair a mistake Verb
bir hatâyı düzeltmek
to redress an error Verb
bir hesabı düzeltmek
to correct an account Verb
bir hesap tutarını düzeltmek
to correct an amount Verb
bir ifadeyi düzeltmek
to rectify a statement Verb
bir ifadeyi düzeltmek
to correct a statement Verb
bir kararı düzeltmek
to rectify a decision Verb
bir kaydı düzeltmek
to rectify a register Verb
bir kaydı düzeltmek
to rectify an entry Verb
bir kusuru düzeltmek
to cure a defect Verb
bir metni düzeltmek
to amend a text Verb
bir metni düzeltmek
to emend a text Verb
bir metni düzeltmek
to correct a manuscript Verb
bir metni düzeltmek
to castigate a text Verb
bir metni yeniden okuyup düzeltmek
to read over a copy Verb
bir şehrin kanalizasyonunu düzeltmek
to improve the sanitation of a town Verb
bir şeydeki denge bozukluğunu düzeltmek
to rectify the imbalance in sth Verb
bir suiistimali düzeltmek
to reform an abuse Verb
bir temerrütü düzeltmek (borcunu ödemek
to cure a default Verb
bir yanlış anlamayı düzeltmek
to clear up a misunderstanding Verb
bir yanlışı düzeltmek
to correct a mistake Verb
bir yanlışı düzeltmek
to right an error Verb
bir yazıyı düzeltmek
to correct a manuscript Verb
bir yazıyı düzeltmek
to prune an essay Verb
biri hakkındaki kanaatini düzeltmek
to think better of sb Verb
birini düzeltmek
to set someone straight Verb
birinin hatalarını düzeltmek
to correct someone for his faults Verb
birinin hatasını düzeltmek
to put someone straight Verb
birinin hatasını düzeltmek
to put someone right Verb
birinin mali durumunu düzeltmek
to put sb's finances on a healthy footing Verb
birinin mali durumunu düzeltmek
to put sb's uss on a healthy footing Verb
birinin yaptığı yanlışı düzeltmek
to put someone straight Verb
birinin yaptığı yanlışı düzeltmek
to put someone right Verb
birşeyi düzeltmek
to put something right Verb
birşeyi düzeltmek
to make something good Verb
birşeyi düzeltmek
to put something straight Verb
birşeyi düzeltmek
to smooth out something Verb
birşeyi ütüleyerek düzeltmek
to iron something out Verb
birşeyin üzerini çizerek düzeltmek
to cross out something Verb
bozukluğu düzeltmek
to cure the defect Verb
daktilo hatalarını düzeltmek için bir metni gözden geçirmek
to go through a manuscript for typing errors Verb
davranışları düzeltmek
to improve in manners Verb
davranışlarını düzeltmek
to amend one's ways Verb
davranışlarını düzeltmek
to shape up Verb
dış ticaret dengesini düzeltmek
to redress the balance of trade Verb
dizgi düzeltmek
to correct a proof Verb
dizgi düzeltmek
to read proof Verb
dizgi provasını düzeltmek için okumak
to proofread Verb
durumu düzeltmek
to help matters Verb
durumu düzeltmek
to mend matters Verb
durumunu düzeltmek
to better yourself Verb
durumunu düzeltmek
to mend one's ways Verb
durumunu düzeltmek
to improve one's position Verb
düzeltmek
to fix Verb, Information Technology
düzeltmek
to level Verb
düzeltmek
to debug Verb
düzeltmek
to mend Verb
düzeltmek
to rally Verb
düzeltmek
to square Verb
düzeltmek
to straighten up Verb
düzeltmek
to heal Verb
düzeltmek
to ameliorate Verb
düzeltmek
to restitute Verb
düzeltmek
to reclaim Verb
düzeltmek
to set right Verb
düzeltmek
to meliorate Verb
düzeltmek
to normalize Verb
düzeltmek
to even out something Verb
düzeltmek
to trim Verb
düzeltmek
to touch Verb
düzeltmek
to pave Verb
düzeltmek
to hold copy Verb
düzeltmek
to amend Verb
düzeltmek
to tidy up Verb
düzeltmek
to emendate Verb
düzeltmek
to wind Verb
düzeltmek
to proofread Verb
düzeltmek
to retouch Verb
düzeltmek
to condition Verb
düzeltmek
to prepare Verb
düzeltmek
to file down Verb
düzeltmek
to grade Verb
düzeltmek
to smooth Verb
düzeltmek
to improve Verb
düzeltmek
to remedy Verb
düzeltmek
to redress Verb
düzeltmek
to straighten out Verb
düzeltmek
to revise Verb
düzeltmek
to correct Verb
düzeltmek
to true Verb
düzeltmek
to repaint Verb
düzeltmek
to repair Verb
düzeltmek
to rectify Verb
düzeltmek
to reform Verb
düzeltmek
to tidy Verb
düzeltmek
to adjust Verb
düzeltmek
to even Verb
düzeltmek
to coordinate Verb
düzeltmek
to broach Verb
düzeltmek
to plane Verb
düzeltmek
to set in order Verb
düzeltmek
to straighten Verb
düzeltmek
to unbend Verb
düzeltmek
to settle Verb
düzeltmek
to right Verb
düzeltmek
smooth
düzeltmek
correct
düzeltmek
dress
düzeltmek, tashih etmek
to rectify Verb
eğri olan şeyi düzeltmek
to unbend Verb
ekonomik durumu düzeltmek
to improve the economic conditions Verb
ekonomik durumu düzeltmek
to ease the economic situation Verb
enflasyonu düzeltmek için sert tedbirler
drastic measures to cure inflation Noun
finans durumunu düzeltmek
to adjust one's finances Verb
gecekonduları düzeltmek
to upgrade slum housing Verb
geri kalmış bir ülkede tarımı düzeltmek
to revamp agriculture in a backward country Verb
haksız bir fiili düzeltmek
to redress a wrong Verb
hatasını düzeltmek
to emend Verb
hatayı düzeltmek
to cure the defect Verb
hatayı düzeltmek
to correct an error Verb
hesabı düzeltmek
to correct an account Verb
hesap tutarını düzeltmek
to correct an amount Verb
hesaplarımızı düzeltmek
to balance our accounts Verb
iki kişi arasındaki bozuşmayı düzeltmek
to heal the breach between two persons Verb
kaplamalarla düzeltmek
to fair Verb
kayıt düzeltmek
to rectify an entry Verb
kazancını düzeltmek
to improve away one's pimss Verb
kenarlarını düzeltmek
to edge Verb
kesip düzeltmek
to trim Verb
kitaptaki bir ibareyi düzeltmek
to emend a passage in a book Verb
komşuluk ilişkilerini düzeltmek
to mend one's fences Verb
kötü bir işi elden geldiğince düzeltmek
to make the best of a bad job Verb
kötü bir işi elinden geldiğince düzeltmek
to make the best of a bad job Verb
kütük sicil kaydını düzeltmek
to rectify the register Verb
likidite durumunu düzeltmek
to rebuild liquidity Verb
makyajını düzeltmek
to fix one's face Verb
mali durumunu düzeltmek
to recover financially Verb
memleketteki iç siyasal durumu düzeltmek
to improve one's stock at home Verb
metini yeniden okuyup düzeltmek
to read over a copy Verb
moralini düzeltmek
to cheer up Verb
muhasebe kayıtlarını düzeltmek
to rectify entries Verb
piyasadaki durumunu düzeltmek
to mend one's market Verb
rendeleyerek pürüzlerini düzeltmek
to plane Verb
saat düzeltmek
to regulate a watch or clock Verb
saçıni düzeltmek
to adjust one's hair Verb
şehir hriin kanalizasyonunu düzeltmek
to improve the sanitation of the town Verb
şekil hatasını düzeltmek
to cure a defect of form Verb
silindir ile düzeltmek
to steamroller Verb
sınırı düzeltmek
to adjust a frontier Verb
söylediğini düzeltmek
to stand corrected Verb
suiistimalleri düzeltmek
to rectify abuses Verb
suistimalleri düzeltmek
to rectify abuses Verb
tarayarak düzeltmek
to comb out Verb
tekrar gözden geçirip düzeltmek
to revise Verb
üslubunu düzeltmek
to polish up one's style Verb
üstünü başını düzeltmek
to adjust one's cloths Verb
yanlış düzeltmek
to miscorrect Verb
yanlış giden birşeyi düzeltmek
to right a wrong Verb
yanlışı düzeltmek
to correct a mistake Verb
yazıyı düzeltmek
to correct a manuscript Verb
yelkenleri rüzgâra göre düzeltmek
to trim Verb
yoksulların durumunu düzeltmek
to improve the conditions of the poor Verb
yolu kazıyarak düzeltmek
to grade Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

düzeltmek
Düzgün ve ... tanzim etmek