electronic

  1. Adjective elektronik, eksicik bilgisine ait, bu bilgi kullanılarak geliştirilen devre, düzen, sistem vb. ile ilgili.
  2. Adjective eksiciksel, eksicik+, elektron+.
    electronic band spectrum: eksicik kuşak izgesi.
    electronic
    charge: temel yük.
    electronic data processing: elektronik bilgi işlem.
    electronic music: elektronik müzik.
    electronic surveillance: eksicikli gözetleme: gizli yollardan, sezdirmeden elektronik düzenlerle haber toplama (cinayetin meydana çıkarılması, casusluk vb.).
  3. Adjective (müzik aleti) elektronik (yöntemlerle ses üreten).
elektronik imza Noun, Law
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Noun, Law
Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı (NACE kodu: 26) Noun, Trades-Professions
Motorlu kara taşıtları için elektrik ve elektronik donanımların imalatı (NACE kodu: 29.31) Noun, Trades-Professions
Elektronik bileşenlerin imalatı (NACE kodu: 26.11) Noun, Trades-Professions
Elektronik bileşenlerin ve devre kartlarının imalatı (NACE kodu: 26.1) Noun, Trades-Professions
Yüklü elektronik kart imalatı (NACE kodu: 26.12) Noun, Trades-Professions
Diğer elektronik ve elektrik telleri ve kablolarının imalatı (NACE kodu: 27.32) Noun, Trades-Professions
Elektronik Mahkeme Belgeleri Erişim Sistemi . ABD mahkemelerinin belgelerine online erişim sağlayan UYAP benzeri sistem. Noun, Law
Elektronik veya optik ekipmanların onarımı (NACE kodu: 33.13) Noun, Trades-Professions
Elektronik ve telekomünikasyon ekipmanlarının ve parçalarının toptan ticareti (NACE kodu: 46.52) Noun, Trades-Professions
elektronik otomatik telefon santralı
elektronik bankacılık
bilgisayar savaş alanı
muhasebenin bilgisayar aracılığıyla tutulması
elektronik beyin
elektronik hesaplamalı delgileme
elektronik hesap makinesi
Elektronik Yazarkasa Information Technology
elektronik yük
elektronik puro Noun
elektronik sigara kartuşu Noun
elektronik sigara Noun
elektronik devre
elektronik saat
elektronik ticaret
elektronik anahtarlama devresi
elektronik hesap makinesi
elektronik kontrol
(US) elektronik ev
bir iş yerine gitmeyerek bilgisayar iletişimi aracılığıyla evinde çalışan bir kişinin evi için kullanılan popüler terim
elektronik sayıcı
saniyede birkaç milyon darbeyi sayabilen elektronik sayıcı
bundan sonra uzman kullanıcılar kayıt ve verileri kendi çıkarlarına yöneltirler
özel programlar uygulanarak bir giriş kodu bulunması yoluyla başka bilgisayarların programlarına girilmesi
bilgisayar aracılığıyla işlenilen suçlar
elektronik suç
bankalarla müşterileri ve endüstride satıcılarla alıcılar arasında faturalar
elektronik veri değiş tokuşu
ödeme emirleri ve fon aktarımları ile ilgili olarak elektronik sistemler aracılığıyla bilgi değiş tokuşu yapılması
elektronik veri işlem
elektronik veri işlem
iletimi, elektronların vakum, gaz, yarı iletken hareketi ile sağlanan cihaz
elektronik sayısal bilgisayar
elektronik verim
belgelerin dosyalanması
elektronik arşivleme
listelenmesi ve bulunup çıkarılması için kullanılan bilgisayar destekli sistem
elektronik flaş
bilgisayar bağlantısı aracılığıyla
müşterinin satın aldığı mal bedelinin müşterinin bankasındaki ya da kredi kartı şirketindeki hesabına
otomatik olarak borç kaydedilmesi
Noun
satış noktasında elektronik fon transferi
perakendeci mağazasında
bir hesaptan öbürüne paranın bilgisayar aracılığıyla transferi
elektronik benzin püskürtme Noun, Transport
elektronik ateşleme sistemi
s elektronik sanayii
elektronik karıştırıcı Noun, Military
elektronik karıştırma Noun, Military
(US) televizyonda yayımlamak için haber toplanması
elektronik gazetecilik
elektrikli açıp-kapama
bilgisayar dili
elektronik log kayıtları Noun, Information Technology
elektronik posta Noun, Information Technology
bilgisayar sistemleri kullanıcıları arasında bilgisayar aracılığıyla birbirlerine gönderdikleri mesajlar
elektronik medya (neon işaretler , ışıklandırma ve elektronik aygıtlar kullanarak yapılan reklamlar
elektronik medya
elektronik mikrofon
elektronik para
veritabanları Noun
kelime işlem
elektronik posta ve teletoplantı gibi büro için düzenlenmiş bilgisayar destekli sistem
bilgisayar grafikleri Noun
elektronik arşivleme
elektronik büro
ışığın şiddetini ölçen elektronik cihaz
elektronik dönüştürücü
perakendeci mağazalarında ödeme yapılan kasalarda bulunan mal ambalajlarının üzerindeki çizgili kodları
okuyan lazerli okuyucular kullanarak yapılan s
elektronik satış noktası Noun
elektronik güç kaynağı
elektronik ön beyan Noun, Commerce
kâğıt üzerindeki elektrostatik yüklerin çok ince tozları çektiği ve bunları ısıyla pişirip sabitleştirdiği yazıcı düzen
yüzey pürüzsüzlüğünü ölçen elektronik cihaz
elektronik doğrultucu
elektronik baskül, elektronik kantar, elektronik terazi Noun, Testing
elektronik atık Noun, Environment-Ecology
elektronik alışveriş Noun, Advertising
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu Noun, Law
elektronik anahtar
elektronik takograf Noun, Transport
elektronik izleme
kişilerin ya da malların izlenmesi için onlara elektronik işaret vericiler iliştirilmesi
e-vergi levhası, elektronik vergi levhası Noun, Accounting
elektronik zamanlayıcı
Otomatik Geçiş Sistemi (OGS)
elektronik seçme
elektronik kanal seçme
elektronik video kayıt kaseti
elektronik virüs
bir bilgisayar programını bozmak amacıyla bilerek ve kötü niyetle yerleştirilen hastalık yaratıcı mikroorganizma
bilgisayar savaşı
elektronik harp Noun, Military
elektronik atık Noun, Environment-Ecology
para yerine borç ya da kredi kartlarının kullanılmasıyla yapılan parasal işlem
satış noktasında fonların elektronik transferi
elektronik ortamda Adverb
elektronik ortamda Adverb
uzaktan komutalı elektronik bankacılık
müşterilerin bankanın dışında bir yerden elektronik sistemle para transferleri yapmaları Noun
Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Noun, Education-Training
Elektronik Harp ve Radar Sistemleri Dairesi Noun, Organizations
Makine, Otomotiv, Elektrik ve Elektronik Ürünleri Dairesi Noun, Organizations
Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Noun, Education-Training
Elektronik İmza Kanunu Proper Name, Law
Sensör ve Elektronik Sistemler Şubesi Noun, Organizations