employe

English-Turkish Translation

  1. Noun memur, hizmetli, müstahdem, işçi, amele, bir işte ücretle/maaşla çalışan kimse.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

redundant employe
fazla işçi
employe appraisal
personel değerlendirme
employe attitude
memur tavır ve hareketi
employe benefit
memur tarafından ödenecek sosyal sigorta primi
employe benefit paid by company
şirket tarafından ödenen işçi sosyal sigorta primi
employe buy out
şirketin sermaye hisselerinin şirket çalışanları tarafından satın alınması
employe compensation
memur tazminatı
employe cooperation
işçi işbirliği
employe counselling
personel danışmanlığı
employe discount
memur için uygulanan iskonto
employe employer relations
işçi işveren ilişkileri Noun
employe food service
işyeri kantin hizmeti
employe grievances
işçi şikâyetleri Noun
employe handbook
işyeri personel talimatı
employe loyalty
işçi sadakati
employe loyalty
işçi bağlılığı
employe morale
işçinin morali
employe motivation
işçinin motivasyonu
employe organization
işçi teşkilatı
employe outside pension scheme
emeklilik planı dışında kalan işçiler
employe participation in industry
işçinin sanayie iştiraki
employe participation in industry
işçinin sanayie katılımı
employe party
işçilerce finanse edilen parti
employe pension
işçi geliri
employe profit sharing
işçinin kâr payı olması
employe publication
işyeri gazetesi
employe publication
işyeri dergisi
employe rating
işçi değerlendirme
employe rating chart
işçi değerlendirme cetveli
employe relations
işçi ilişkileri Noun
employe representative
işçi temsilcisi
employe requirements
işçilerin öne sürdüğü şartlar Noun
employe retirement
işçi emekliliği
employe retirement security act
İşçi Sosyal Sigorta Emeklilik Kanunu
employe right
işçi hakkı
employe roster
işçilerin mallarının yazıldığı defter
employe security
işçi güvenliği
employe services
işçi hizmetleri Noun
employe shares
işçi hisse senetleri Noun
employe status
memuriyet
employe status
işçilik
employe stock
(US) işçinin satın aldığı şirket hisse senetleri Noun
employe suggestion system
personelin kendi buluşunu bildirme sistemi
employe test
personele uygulanan test
employe training
işçi stajı
employe training
işçi eğitimi
employe turnover
işçi cirosu Noun
employe withholding exemption
işçi stopaj muafiyeti
employe's association
işçi derneği
employe's contribution
işçinin sosyal sigortalara ödediği pay
employe's invention
işçinin buluşu
additional employee employe
ilave işçi
bank employee employe
banka memuru
be a permanent employee employe
devamlı işçi olmak Verb
be employee employe owned
işçinin elinde olmak Verb
black-coated employee employe
(Br) yüksek mevkideki büro memuru
borrowed employee employe
ödünç alınan işgücü
census employee employe
istatistik memuru
conscripted employee employe
kayıtlı işçi
covered employee employe
sigortalı işçi
dismissal of an employee employe
memurun işten çıkarılması
eligible employee employe
işe alınabilecek işçi
executive employee employe
müdür düzeyindeki memur
give an employee employe the amount of notice to which he is
entitled bir işçiye hakkı olan ihbar önelini vermek Verb
government employee employe
(US) devlet memuru
high-salaried employee employe
yüksek maaşlı memur
hourly employee employe
saat ücretiyle çalışan işçi
long-service employee employe
kıdemli işçi
managerial employee employe
idareci personel
move an employee employe
bir memuru başka bir yere tayin etmek Verb
nonunion employee employe
sendika üyesi olmayan işçi
office employee employe
büro memuru
part-time employee employe
yarım-gün çalışan işçi
piece-rate employee employe
parça başına çalışan işçi
postal employee employe
posta memuru
profit-sharing employee employe
kâra katılan işçi
prounion employee employe
sendika yanlısı işçi
report an employee employe for misconduct
kötü tavrı ve hareketi yüzünden bir işçiyi rapor etmek Verb
restore an employee employe to his old place
bir işçiyi eski işine iade etmek Verb
rid someone of an employee employe
birini bir işçiden kurtarmak Verb
salaried employee employe
maaşlı işçi
short-term employee employe
kısa vadeli işçi
state employee employe
devlet memuru
substandard employee employe
düşük ücretli işçi (asgarî ücretin altında çalıştırılan işçi
super-annuated employee employe
emekliye ayrılan işçi
supervisory employee employe
nezaretçi memur
take on a new employee employe
yeni birini işe almak Verb
top-caliber employee employe
yüksek vasıflı memur
white collar employee employe
idareci sınıf
white collar employee employe
(US) beyaz yakalı memur sınıfı
employé
memur, hizmetli, müstahdem, işçi, amele, bir işte ücretle/maaşla çalışan kimse. Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database