employment

English-Turkish Translation

  1. Noun, Law istihdam
  2. Noun iş verme, istihdam, işe/memuriyete alma.
  3. Noun çalışma.
    Secretary (of State) for employment = Minister of State
    Brit.: Çalışma Bakanı.

    Ministry of employment
    ABD Çalışma Bakanlığı.
    conditions of employment: çalışma koşulları.
  4. Noun iş, görev, vazife, hizmet, memuriyet.
    full employment: sürekli/daimî iş/memuriyet.
    to take
    up employment: işe/memuriyete girmek.
    without employment: işsiz.
    to seek/find employment: iş aramak/bulmak.
    in someone's employment: bir kimsenin hizmetinde.
    place of employment: iş yeri.
    Suitable employment was hard to find: Uygun bir iş bulmak zordu.
  5. Noun uğraş, iş güç, meşguliyet, meşgale.
    Gardening is a pleasant employment for Sunday afternoon.
  6. Noun kullanış, kullanma.
    There is a clever employment of color in that painting.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Activities of employment placement agencies (NACE code: N78.1)
İş bulma acentelerinin faaliyetleri (NACE kodu: 78.1) Noun, Trades-Professions
Activities of employment placement agencies (NACE code: N78.1.0)
İş bulma acentelerinin faaliyetleri (NACE kodu: 78.10) Noun, Trades-Professions
change one's employment
iş değiştirmek Verb
employee
çalışan Noun, Law
employer
işveren Noun, Law
Employment activities (NACE code: N78)
İstihdam faaliyetleri (NACE kodu: 78) Noun, Trades-Professions
in course of one's employment
çalışıldığı süre içinde
lose one's employment
işini kaybetmek Verb
Temporary employment agency activities (NACE code: N78.2)
Geçici iş bulma acentelerinin faaliyetleri (NACE kodu: 78.2) Noun, Trades-Professions
Temporary employment agency activities (NACE code: N78.2.0)
Geçici iş bulma acentelerinin faaliyetleri (NACE kodu: 78.20) Noun, Trades-Professions
additional employment
yan çalışma
alternative employment
başka bir iş
be out of employment
iş siz olmak Verb
casual employment
arasıra çıkan iş
casual employment
geçici çalışma
casual employment
ara sıra yapılan iş
civil employment
sivil istihdam
civil employment
sivil iş
commencing employment
memuriyetin başlangıcı
common market of employment
istihdam ortak pazarı
common market of employment
Avrupa Topluluğu içinde işçilerin serbest dolaşımı ve özel meslek sahiplerinin hizmet verme serbestisi ilkesi Noun
compulsory employment
mecburi çalışma
compulsory employment
mecburî çalışma
constant employment
devamlı iş
construction employment
inşaat sanayiinde işçi çalıştırma
construction employment
inşaat sanayiinde çalışma
continous employment
devamlı iş
continuous employment
sürekli iş
continuous employment
devamlı iş
dependent employment
toplam maaşlı sayısı
efficient employment
randımanlı çalışma
excepted employment
(Br) sosyal sigorta yükümlülüğünden muafiyet
factory employment
fabrika istihdamı
factory employment
fabrika işi
find employment
iş bulmak Verb
fitness for employment
işe alınmasında sağlık bakımından sakınca bulunmama
full employment
kadrolu memuriyet
full employment
tam istihdam
full-time employment
tam gün iş
full-time employment
tam-gün (fultaym) iş
gainful employment
kazançlı iş
gainful employment
kazançlı memuriyet
give employment
iş vermek Verb
government employment
devlet memuriyeti
guaranteed employment
garantili iş
hazardous employment
tehlikeli iş
hours of employment
işçinin çalışacağı saat sayısı
index of employment
istihdam endeksi
industrial employment
sanayi işi
industrial employment
sanayii işi
insurable employment
sigorta edilebilir iş
irregular employment
düzensiz iş
juvenile employment
çocuk istihdamı
level of employment
iş olanakları düzeyi
manufacturing employment
üretim işi
maximum employment
azami istihdam
night employment
gece işi
obtain employment
iş bulmak Verb
offer employment
iş teklifi yapmak Verb
on employment
çalışan
on-site employment
şantiye işi
overall employment
genel işsizlik
overtime employment
fazla mesai çalışması
part-time employment
yarım gün iş
part-time employment
yarım-gün iş
part-time employment
yarımgün çalışılan iş
payroll employment
gelir vergisi mükellefi işleri Noun
payroll employment
kazanç vergisi mükellefi işleri Noun
payroll employment
kadrolu iş
pensionable employment
emeklilik olanağı olan iş
pensionable employment
emekliliği olan iş
permanent employment
sürekli iş
private employment
özel iş
probationary employment
işçinin denendiği çalışma
procure employment
iş bulmak Verb
professional employment
profesyonel iş
profitable employment
kârlı memuriyet
profitable employment
kârlı iş
prohibition of employment
istihdam yasağı
prospective employment
gelecek için öngörülen istihdam
provide employment
iş temin etmek Verb
provide employment
iş sağlamak Verb
public employment
devlet memuriyeti
public employment
kamu görevi
quit an employment
bir işten ayrılmak Verb
reduced employment
azalan iş imkânı
registered employment
kayıtlı istihdam
regular employment
düzenli iş
regular employment
sürekli iş
remunerative employment
kârlı meslek sahipliği
reputable employment
itibarlı iş
risk incident of employment
işten doğan risk
rural employment
kır kesiminde çalışma
rural employment
kırsal kesimde çalışma
seasonal employment
mevsime bağlı iş
sedentary employment
koltuk işi
seek employment
iş aramak Verb
service employment
hizmet sağlayan iş
side-line employment
yan iş
state employment
devlet memuriyeti
state employment
devlet memurluğu
subsidiary employment
yan iş
suitable employment
uygun iş
take employment
işe girmek Verb
take employment
işi kabul etmek Verb
temporary employment
geçici istihdam
term of employment
çalışma süresi Noun, Employment
terminate employment
iş ilişkisini kesmek Verb
terminate sb's employment
birinin işine son vermek Verb
terminate sb's employment
birinin iş sözleşmesini feshetmek Verb
theory of employment
istihdam teorisi
trend of employment
istihdam trendi
under employment
kısmi işsizlik
under employment
yeterince çalışmama
underground employment
kanunun dışı iş
underground employment
kanundışı iş
uninsured employment
sigortasız iş
unregistered employment
kayıt dışı istihdam
unregistered employment
kayıtdışı çalışma Noun, Employment
unregistered employment
kayıtdışı çalıştırılma Noun, Employment
unstable employment
istikrarsız iş
year-long employment
bir yıllık iş
youth employment
gençlerin çalıştırılması
youth employment
gençlerin işsizliği
employment agency
iş bulma bürosu, İş ve İşçi Bulma Kurumu.
employment agreement
iş sözleşmesi
employment applicant
iş başvurusunda bulunan kişi
employment application
iş başvurusu Noun, Human Resources
employment application blank
iş başvurusu formu
employment application form
iş başvurusu formu
employment bureau
iş bulma bürosu Noun
employment category
işsınıfı
employment category
iş sınıfı
employment certificate
çalışma belgesi
employment certificate
(US) çalışma belgesi
employment conditions
istihdam koşulları Noun, Management
employment contract
iş sözleşmesi Noun, Management
employment contract
iş akdi Noun, Employment
employment contract
hizmet sözleşmesi Noun, Employment
employment contract
hizmet akdi Noun, Employment
employment costs
personel giderleri Noun
employment creating
işyeri yaratan
employment date
işe başlama tarihi
employment decline
iş imkânlarının azalması
employment density
istihdam yoğunluğu
employment department
Çalışma Bakanlığı
employment determination
bir işin son bulması
employment exchange
İş ve İşçi Bulma Kurumu.
employment facilities
çalışma olanakları Noun
employment figures
istihdam rakamları Noun
employment fluctuations
istihdam dalgalanmaları Noun
employment guidelines
istihdama ilişkin kılavuz ilkeler Noun
employment income
meslek geliri
employment insurance
işçi sigortası.
employment interview
işe alma görüşmesi
employment interview
iş mülakatı
employment law
iş hukuku Noun, Labor Law
employment manager
personel şefi
employment market
işçi piyasası
employment of capital
sermaye kullanımı
employment office
iş ve işçi bulma bürosu Noun
employment opportunity
iş imkânı
employment opportunity
istihdam imkanı Noun, Employment
employment papers
çalışma evrakları Noun
employment pattern
işin niteliği
employment pattern
işin yapısı
employment period
çalışma süresi Noun, Employment
employment picture
istihdam manzarası
employment policies
istihdam politikaları Noun
employment policy
istihdam politikası Noun
employment possibilities
iş olanakları Noun
employment rate
istihdam oranı
employment ratio
istihdam oranı
employment records
personel sicili
employment relationship
iş ilişkisi Noun, Employment
employment relationship
istihdam ilişkisi Noun, Employment
employment right
çalışma hakkı
employment security
iş güvencesi Noun, Law
employment service
iş bulma servisi
employment stabilization
istihdam istikrarı
employment standard
çalışma standardı
employment standards
çalışma standartları Noun
employment statement
bir şirketin personel durumu hakkında rapor
employment statistics
çalışma istatistiği
employment termination
işin son bulması
employment termination
işe son verilmesi
employment test
işe alınacak işçilere uygulanacak test
employment test
iş ehliyet sınavı
employment test
işe alınacak işçilere uygulanan test
employment time
çalışma süresi Noun, Employment
employment volume
istihdam hacmi
employment wanted
iş aranıyor
full employment policy
tam istihdam politikası Noun
procure employment for sb
birine iş vermek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database