enrich

  1. Transitive Verb zenginleştirmek, zengin etmek.
    The discovery of oil will enrich the nation. An education enriches your mind.
  2. Transitive Verb değerlendirmek, değerini/önemini artırmak.
  3. Transitive Verb süslemek, tezyin etmek.
    Decorations enrich a room.
  4. Transitive Verb gübrelemek, (toprağın) bereketini artırmak.
    Fertilizers enrich the soil.
  5. Transitive Verb koyulaştırmak, lezzet vermek.
  6. Transitive Verb (vitamin vb. ekleyerek) besin değerini artırmak, kuvvetlendirmek.
    enriched flour.
  7. Transitive Verb, Education-Training zenginleştirmek, kapsamını/müfredatını genişletmek.
    an enriched program/curriculum: zenginleştirilmiş program.
  8. Transitive Verb, Physics (ışımetkin maddenin) etkinliğini artırmak.
zihnini zenginleştirmek Verb
bir dili zenginleştirmek Verb
başkalarının sırtından zenginleşmek Verb
kamu görevinden para yapmak Verb