eventuate in ...

English-Turkish Translation

  1. Verb ... ile sonuçlanmak
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

eventuate in
sonuçlanmak, neticelenmek, sonucunu doğurmak, sebep olmak, yol açmak.
A rapid rise in prices soon
eventuated in mass unemployment: Hızlı fiyat artışları geniş ölçüde işsizliğe yol açtı.
English-Turkish phrases from Zargan's own database