evli

Turkish-English Translation

  1. married
  2. hooked
  3. wedded
  4. hitched
  5. having houses
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

yeni evli
newly wed
yeni evli
newly married
evli adamın metresi
other woman
evli bir kadının evlilik sözleşmesi karşılığında aldığı para
pin money
evli çift
married couple
evli çiftin ayrılığı
judicial separation
evli çiftin gönüllü olarak ayrı yaşamaları
voluntary separation Noun
evli çiftlerin ayrı yaşama konusundaki mahkeme kararı
separation order
evli çiftlerin düzenlenen ayrı yaşama beyanları
notarial separation Noun
evli çiftlerin gelir vergisinden muaf tutulan gelirleri
marriage personal allowance Noun
evli erkek
married man Noun
evli erkekle evli bir kadının zinası
double adultery Noun
evli eş
marital partner
evli halk
married population
evli kadın
signora
evli kadın
married woman Noun
evli kadın
feme covert
evli kadın
femme covert
evli kadının kişisel malları
paraphernalia Noun
evli kadının mülkiyet haklarına ilişkin kanun
married women's property acts
evli kadının şahsına ait eşyalar
bona paraphernalia
evli kadınlara hitap şekli
mistress
evli kimseler
married people
evli koca
married man
evli olmak
to be married Verb
evli olmama durumu
unmarried state
evli olmayan
discovert Adjective, Law
evli olmayan kadın
feme sole
evli ve ... çocuk annesi
married and the mother of ... Adjective
evli ve ... çocuk babası
married and the father of ... Adjective
aynı anda dört koca ya da kadınla evli olan kişi
quadrigamist
aynı anda iki kişiyle evli olan kimse
moonlighter
aynı anda iki kişiyle evli olma
bigamy
bir kadınla erkeğin belirli bir süre evli kalma anlaşması
contract marriage
birbiriyle evli olmayan ikisi de evli kişinin zinası
double adultery Noun
haklarında ısrar eden evli kadın
pinchpin
herkesin birbiriyle evli olması durumu
pantagamy
iki kişiyle aynı zamanda evli olan
bigamist
kendi adına ve hesabına ticaret yapan evli kadın
(Br .) feme sole trader
kendi adına ve hesabına ticaret yapan evli kadın
married woman engaged in business
kibar bir kadının evli olmayan hizmetçisi
waiting girl
mutlu evli olmak
to be happily married Verb
sıra evli sokak
row
uyuşmayan evli çift
faux menage
yalnız biri evli olan bir kadınla bir erkeğin zinası
single adultery Noun
yaşlıca evli kadın
matron
zina suçundan ötürü evli kadınlara verilen para cezası
lairwite
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Evlenmiş bulunan , müteehhil
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.