(tehlikeye, hücuma vb.) maruz bırakmak.
to expose to radiation/rain/sunlight/danger/heat. to expose soldiers to gunfire. to expose oneself to bad influence/to danger.
Transitive Verb
açıkta bırakmak, açmak, (alenen) göstermek, arzetmek.
to expose one's shoulders. to expose a card in a card game. A dress which leaves the back exposed.
to be exposed to the view: açıkta/gözönünde olmak.
exposed position
ask. açık mevzi.
exposed ground: açık arazi.
an exposed hillside: açık yamaç.
Transitive Verb
sergilemek, teşhir etmek, gözönüne sermek/yaymak.
exposed goods for sale in the market.
Transitive Verb
(sır, niyet, maksat vb.) açıklamak, açığa vurmak, ifşa etmek.
to expose one's intention.
Transitive Verb
(cinayeti, gizli bir tertibi/teşebbüsü vb.) ihbar etmek, (içyüzünü) açıklamak, meydana vurmak/çıkarmak,
maskesini indirmek.
to expose a crime/a murderer. I threatned to expose him/his plan to the police.
Digging has exposed the remains of a temple: Kazılar bir mabedin kalıntılarını meydana çıkardı.
Transitive Verb
(çocuğu, bir kimseyi vb.) terk etmek, bırakmak, bırakıp gitmek.
The ancient Spartans used to expose babies that they did not want.
Transitive Verb
ışıklamak, ışığa göstermek/maruz bırakmak, poz vermek.
Transitive Verb, Photography
kirli çamaşırları ortaya dökmek.
Transitive Verb
duçar olmak/etmek, (alaya, istihzaya vb.) maruz kalmak/bırakmak, yol açmak.
His fatness exposes him to a lot of joking at the office, He exposed himself to the risk of losing his job.
bir suçu ortaya çıkarmak
Verb
yeni doğmuş bir bebeği tehlikeye maruz bırakmak
Verb
bir suikasti açığa çıkarmak
Verb
bir hırsızın maskesini düşürmek
Verb
teftiş için sergilemek
Verb
satış için sergilemek
Verb
malları satışa arz etmek
Verb
malları satışa arzetmek
Verb
malları dükkân vitrininde teşhir etmek
Verb
hayatını tehlikeye atmak
Verb
(karşısındakinde cinsel arzu uyandırmak maksadıyla) tenasül uzvunu göstermek.
kendini bir riske maruz bırakmak
Verb
kendini eleştirilere hedef yapmak
Verb
kendini tehlikeye maruz bırakmak
Verb
kendisini gülünç duruma düşürmek
Verb
birinin birşey olduğunu açığa çıkarmak
Verb
birinin birşey olduğunu göstermek
Verb
birinin birşey olduğunu ortaya çıkarmak
Verb
birini birşeye maruz bırakmak
Verb
birini birşeye maruz kılmak
Verb
gereksiz risklere atılmak
Verb