hayatını tehlikeye atmak
Verb
politik nüfuz sahibi kişi
Noun
duçar olmak/etmek, (alaya, istihzaya vb.) maruz kalmak/bırakmak, yol açmak.
His fatness exposes him to a lot of joking at the office, He exposed himself to the risk of losing his job.
bir suçu ortaya çıkarmak
Verb
yeni doğmuş bir bebeği tehlikeye maruz bırakmak
Verb
bir suikasti açığa çıkarmak
Verb
bir hırsızın maskesini düşürmek
Verb
teftiş için sergilemek
Verb
satış için sergilemek
Verb
malları satışa arz etmek
Verb
malları satışa arzetmek
Verb
malları dükkân vitrininde teşhir etmek
Verb
(karşısındakinde cinsel arzu uyandırmak maksadıyla) tenasül uzvunu göstermek.
kendini bir riske maruz bırakmak
Verb
kendini eleştirilere hedef yapmak
Verb
kendini tehlikeye maruz bırakmak
Verb
kendisini gülünç duruma düşürmek
Verb
birinin birşey olduğunu açığa çıkarmak
Verb
birinin birşey olduğunu göstermek
Verb
birinin birşey olduğunu ortaya çıkarmak
Verb
birini birşeye maruz bırakmak
Verb
birini birşeye maruz kılmak
Verb
gereksiz risklere atılmak
Verb
izah. açıklama, şerh.
Noun
suçu ortaya koyma, gizli bir şeyi açıklama, teşhir.
Noun
gizli kusurları meydana çıkaran makale, kitap vb.
Noun