fag

  1. Noun
    fag out: yor(ul)mak, bitap/takatsiz bırakmak/kalmak/düş(ür)mek.
    The long climb fagged us out.

    to fag oneself (out) = to be fagged out = fag away : çok yorulmak, bitap düşmek, helâk olmak.
  2. Noun çok sıkı çalışmak.
    We fagged at the job for hours.
    I can't be fagged: Canım çalışmak istemiyor/üzerimde
    bir tembellik/uyuşukluk var.
  3. Noun (İngiliz halk okullarında) daha büyük bir öğrenciye hizmet etmek.
  4. Noun sigara.
  5. Noun angarya, külfet, ağır/yorucu/zahmetli/sıkıcı iş.
    What a fag! Angaryanın ta kendisi!
    It's too
    much fag!
    argo İşin mi yok? Zahmete değmez.
  6. Noun (İngiliz halk okullarında) daha büyük öğrenciye hizmet eden öğrenci.
  7. Noun köle gibi çalıştıran kimse.
  8. Noun ibne (
    faggot sözcüğünün kısaltılmışı).
zihin/kafa yorgunluğu. Noun
son, akibet.
The fag end of the day. Noun
izmarit, sigara ucu. Noun
artık, kalıntı, kumaş parçası. Noun
sömestre sonu
sonu gelmek Verb
bitmek üzere olmak Verb