faithful

  1. sadık, vefalı, vefakâr.
    He remained faithful to his friend. a faithful servant.
  2. dürüst, doğru, güvenilir, itimada şayan.
    He is a faithful friend. a faithful witness.
  3. aslının aynı, tıpkı, tam, tıpkısı tıpkısına, tamı tamına, gerçeğe uygun, olduğu gibi.
    a faithful copy.
    The witness gave a faithful account of what happened.
  4. mümin, imanlı, iman sahibi, dinine sadık, dindar.
  5. müminler, dindar/iman sahibi kimselerin tümü.
  6. kilise üyeleri.
  7. bir parti/grup/topluluk mensupları, bir ülküye/davaya inanmış kimseler topluluğu.
görevlerini yerine getirmede sözünün eri olmak Verb
fikrini değiştirmemek Verb
partiye sadık seçmenler
aslı gibi kopya
sadık tarif
görevlerini sadık bir biçimde yerine getirme
müsaade edilen hareket serbestliği
sadık bir şekilde yerine getirme
bir sözleşmenin bütün hükümlerini yerine getirme
sadık kopya
aslına sadık
sadık çeviri
birine bağlı olmak Verb
bir şeyi aslına tam bağlı kalarak çizmek Verb