favour

English-Turkish Translation

  1. (bkz: favor ) / (bkz: favorer )
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be out of favour with one's employer
işverenin gözünden düşmek Verb
favour one's father
(anasına değil de) babasına çekmiş
withdraw one's favour
kesmek Verb
withdraw one's favour
yardımını çekmek Verb
work in someone's favour
birinin lehine işlemek Verb
work in someone's favour
birinin lehine olmak Verb
as a favour
bir lütuf olarak
balance in favour
lehte bakiye
be back in favour
yeniden göze girmek Verb
be in great favour
son derece gözde olmak Verb
be in sb's favour
birinin gözünde olmak Verb
be out of favour
gözden düşmüş olmak Verb
bring something into favour
bir şeyi moda çıkarmak Verb
come into favour
gözde olmak Verb
curry favour
yaltaklanmak Verb
curry favour
gözüne girmeye çalışmak Verb
curry favour
birine yaranmak Verb
decide in sb's favour
birinin lehine karar vermek Verb
fall out of favour
gözden düşmek Verb
high favour
rağbet
in favour
gözde
look on a plan with favour
bir tasarıya olumlu bakmak Verb
out of favour
gözden düşüş
personal favour
şahsi lütuf
return a favour
bir lütfa karşılık bir lütufla cevap vermek Verb
show someone a favour
birine iyi muamele etmek Verb
speak in sb's favour
birinin lehinde konuşmak Verb
stand high in sb's favour
birinin gözünde yüksek saygınlığı olmak Verb
to favour
himaye etmek Verb
win sb's favour
birinin yardımına mazhar olmak Verb
without fear or favour
kimseden korkmadan ve kimseye minnet etmeden
favour a creditor
bir alacaklıyı hoşgörmek Verb
favour a scheme
bir planı onaylamak Verb
as a favour to sb
hatır için
awaiting to favour of your reply
nazik cevabınızı bekler
balance in favour of sb
birinin tarafını tutmak Verb
be all in favour of sth
bir şeyin lehinde olmak Verb
be in favour of a proposal
bir teklifi onaylamak Verb
be in favour of votes for women
kadınların oy hakkından yana olmak Verb
be partial in favour of sb
birini kayırmak Verb
by favour of
lütfuyla
by favour of
delaletiyle
come down in favour of someone
birinden taraf olmaya karar vermek Verb
come down in favour of someone
birinin yanında yer almaya karar vermek Verb
come down in favour of someone
birini desteklemeye karar vermek Verb
come out in favour (of)
lehine karar vermek Verb
come out in favour of
kabul etmek Verb
confer a favour on sb
birine bir lütufta bulunmak Verb
cut in favour of ...
...'in elini güçlendirmek Verb
cut in favour of ...
...'in lehine olmak Verb
draw a cheque in favour of the treasurer
(Br) hazineye bir çek keşide etmek Verb
find favour in sb's eyes
birisinin gözüne girmek Verb
for favour of publication in your columns
sütunlarınızda yayımlanmak üzere
militate in favour of …
…i haklı çıkarmak Verb
militate in favour of …
…in doğru olduğunu göstermek Verb
not to expect any favour from
hayır beklememek Verb
plead in favour of sth
bir şeyin lehinde konuşmak Verb
solicit a favour of sb
birinden bir lütuf istemek Verb
under favour of the night
gece karanlığından yararlanma
work in favour of someone
birinin lehine olmak Verb
work in favour of someone
birinin lehine işlemek Verb
work in favour of something
birşeyin lehine olmak Verb
work in favour of something
birşeyin lehine işlemek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database