fear of

birinin hayatından endişe etmek Verb
korkusu ile, endişesiyle, ihtimalini düşünerek.
We went as quietly as we could for fear of arousing the dog.
ölüm korkusu Noun
uçak korkusu Noun
uçuş korkusu Noun
konjonktürün gerilemesi endişesi
işsizlik korkusu çekme
kovulmaktan büyük endişe duymak Verb
tamamıyla korkusuz olmak Verb
beğenmemek Verb
korkuya kapılmış