feel for

  1. Verb acımak
  2. Verb elleriyle bir şeyi aramak
birine acımak Verb
birine sempati duymak Verb
birine yakınlık duymak Verb
acımak, merhamet etmek.
feel for someone in distress.
Seni anlıyorum.
acımak.
I feel sorry for him: Ona acıyorum.
I feel sorry for whoever marries her! Onunla
evlenecek olana acırım (evlenecek olanın vay haline!).
He's very sorry for himself: Halinden şikâyetçi.
kıvranmak Verb
istek duymak Verb
yakınlık duymak Verb
karanlıkta el yordamıyla elektrik düğmesini aramak Verb
imrenmek Verb
birinin güvenliğinden endişe duymak Verb
birini hor görmek Verb
yeri dar/sıkışık olmak, sıkışmak.
birşeyde birşeyi aramak Verb
birşeyi bulmak için birşeyi yoklamak Verb
birşeyin içinde eliyle birşeyi aramak Verb
acımak, merhamet duymak, yüreği sızlamak.
haline acımak Verb
nadim olmak Verb
nedamet duymak Verb
acımak Verb
kendine acımak Verb