fist

  1. yumruk.
    He shook his fist angrily.
  2. muşta.
  3. el.
  4. elyazısı.
  5. Printing işaret parmağı: önemli bir yeri işaretlemeye yarayan parmak resmi.
  6. avuçlamak, avucunun içine almak, avuçla kavramak/tutmak.
  7. yumrukla(ş)mak, yumrukla döv(üş)mek/vurmak.
yumruğunu masaya indirmek Verb
çabucak, kolayca, gittikçe artan bir şekilde, zahmetsizce.
making money hand over fist.
çabucak ve çok miktarda.
He began to make money hand over fist. Adverb
kanun koyucunun iradesi Noun
(a) tehdit, saldırı tehdidi, tehditkâr/üstün kuvvet, (b) baskı, kaba kuvvet, zulüm.
to show the mailed
fist: tehdit etmek, baskı yapmak, kuvvete başvurmak.
çabuk para kazanmak Verb
orman kanunu
yumruk kanunu
index ile ayni anlama gelir. parmak, el, bir metinde önemli bir kısma dikkati çekmek için konulan el resmi.
mülâyim görünüş altında çelik gibi irade.