sabit kanatlı
Adjective, Aviation
bir fikri kafasına çakmak
Verb
bir fikiri kafasına takmak
Verb
Kıta Sahanlığı Üzerinde Bulunan Sabit Platformların Güvenliğine Karşı Kanunsuz Eylemlerin Önlenmesi Protokolü
Proper Name, Law
(US) mali durumu iyi olmak
Verb
duran varlıklar
Noun, Accounting
(çift vergileme anlaşması) sabit temel
bir şirket sermayesindeki üretimde kullanılan dayanıklı malların parasal tutarı
sabit sermaye malları
Noun
alacaklının hakkının belirli varlıkla sınırlı olması durumu
sabit aksam
Noun, Transport
(patent kanunu) yapı işleri
Noun
sabit gider/masraf: bakım vb. masrafı gibi üretim seviyesi ile pek az değişen masraf.
sabit gider
Noun, Accounting
sabit maliyet
Noun, Economics
sabit maliyetler (belirli bir dönemde veya kapasite aralığında üretim miktarına bağlı olarak değişmeyen maliyetler
Noun
sabit kredi (belirli bir meblağa varıncaya dek bankadan çekilen kredi
makine gibi belirli bir varlığı olan senet
borçlunun bina ve makine gibi belirli bir varlığı olan senet
(Br) belirli bir vadeye bağlanmamış kamu borçları
Noun
ücretlerden yapılan sabit kesintiler
Noun
sabit disk
Information Technology
her bin adet veya ağırlık birimi üzerinden sabit bir miktardan alınan vergi
sabit giderler (üretim ve satış düzeyine göre değişmeyen kira , yerel vergi , ısıtma ve aydınlatma gibi
kalemlere ayrılan harcamalar
Noun
sabit porföylü yatırım fonu
sabit portföylü yatırım fonu
(US) sabit portföylü yatırım fonu
değer ce sabit olmak
Verb
sabit gelir (zaman içinde veya geçim maliyetinin artışıyla değişmeyen gelir
sabit faizli menkul değerler
Noun
sabit faizli menkul kıymetler
Noun
(bilanço) uzun vadeli borçlar
Noun
(deniz) sabit fener ışığı
saptanmış yer (bir dergide arka arkaya gelen iki ya da daha çok nüsha için reklamcı tarafından kiralanmış yer
sabit/uçmaz doğal yağ: uçucu olmayan ve leke bırakan yağ (zeytinyağı, hayvanî yağ vb. gibi). volatile oil.
sabit giderler
Noun, Accounting
sabit noktalı
Information Technology
sabitleştirici kimyasal eriyik
sabit oranlı indirim
Noun, Competition Law
bir üreticiye sözleşmeye bağlı olan perakendecilerin satışla uygulayabilecekleri en düşük fiyat
durağan/sabit uydu: yeryüzüne nazaran konumu değişmeyen haberleşme uydusu.
sabit satış fiyatları
Noun
sabit satış fiyatları
Noun
sabit standart dılar
Noun
(bilgisayarda) değişmez depolama yeri (bellek
sabit arz (piyasa fiyat artışları karşısında stokların tüketilmesi ve üretimin artırılmaması nedeniyle
kısa dönemde arzın genişletilememesi hali
sabit varlıkların değerini artırmak
Verb
mali bakımdan daha iyi durumda olmak
Verb
sabit varlıklarda değişiklikler
Noun
sabit varlıkları amorti etmek
Verb
sabit varlıklar amortismanı
vadeli döviz tevdiat hesabı
Noun, Banking
gayrisafi sabit sermaye yatırımları
Noun
sözleşmede öngörülen ceza
sabit varlıkların hizmetten alınması
sosyal sabit sermaye yatırımları
Noun
maddi sabit kıymetler
Noun
belli bir ikametgâhı olmama