bayrak çekmek , kumandayı ele almak
Verb
korsan bayrağı: siyah zemin üzerine beyaz kafatası resmi bulunan bayrak.
Noun
kara bayrak: gemide kolera salgını olunca çekilen ve milletlerarası işaretlerde L harfini gösteren iki
sarı, iki siyah kareli bayrak.
blackjack ile ayni anlama gelir.
Noun
mavi zambak
(Iris prismatica, I. versicolor).
Noun
başka ülke şirketlerine ait gemileri tescil eden bazı ufak ülkelerin ulusal bayrakları
Noun
bir bayrak altında uçmak
Verb
bir bayrağı indirmek
Verb
(a) bayrak indirmek, (b) teslim olmak.
teslim bayrağını çekmek
Verb
gemi sahibinin şirket kumpanya bayrağı
kumpanya bayrağı (donatanlar şirketinin hususi bayrağı
bayrak kanunu (bir geminin bayrağını taşıdığı memleketin kanunları
Noun
teslim olmak üzere bayrağı aşağı indirmek.
bir gemiyi tarafsız ülke bayrağı ile gizlemek
Verb
gemiyi tarafsız bayrak ile maskelemek
Verb
gemiyi tarafsız bayrak ile maskelemek
Verb
bir bayrağın yanlış kullanılması
bayrağa bağlılık yemini etmek
Verb
karantina bayrağı, bulaşıcı hastalık işareti olan sarı bayrak.
öfke/kızgınlık/isyan vb. uyandıran şey.
Noun
görünüvermek, kısa bir ziyarette bulunmak.
We won't stay long; we'll just show the flag at dinner and then leave early.
azak eyeri
(Acorus Calamus): süngü gibi uzun yapraklı, kokulu köklü bir bitki.
Noun
(milletler hukuku) bir bayrağın doğruluğunun kontrolü
kızdırmak, tahrik etmek (boğa güreşinde vb.).
beyaz bayrak, teslim bayrağı.
Noun
bayrak
Information Technology
bayrak kaldırma
Information Technology
trene kalkış işareti vermek
Verb
amiral gemisinin kumandanı
geminin kayıtlı olduğu ülke
Noun
bayrak günü: ABD bayrağının Kongrece kabul edildiği 14 Temmuz 1777 tarihinin yıldönümü.
Noun
hayır işleri için rozet satılan gün.
Noun
bayrak ayrıcalığı (alınan ücret ve sağlanan hizmetlerle ilgili olarak , bir ülkenin başka ülkelerin gemilerine tanıdığı ayrıcalık
ayrı ayrı gümrük tarifesi uygulama
mali nedenlerden geminin yabancı bayrak taşıması
mali nedenlerden ötürü geminin yabancı bayrak taşıması
batma tehlikesinde çekilen bayrak
beyaz bayrak, mütareke bayrağı, düşmana mütareke teklifi için çekilen bayrak.
Noun
sancak sahibi, amiral veya komodor: ABD bahriyesinde rütbesini gösterir sancak kullanmaya yetkili deniz subayı.
Noun
sahibinin ülkesi dışındaki başka bir bayrağın altında kayıtlı olması
geminin , sahibinin ülkesi dışındaki başka bir bayrağın altında kayıtlı o
amirallik aşaması/rütbesi.
Noun
kullanma sıklığı ya da hacimden ötürü iskontosu yapılmayan fiyat ya da ücret
karayanık: buğdayların yaprak ve saplarına arız olan bir hastalık.
Urocystis tritici adlı mantar sebep olur.
Noun
bayrak devleti
Noun, Maritime Traffic
ihtiyarî durak: yalnız işaret verildiği veya inecek yolcu olduğu zaman trenlerin durduğu istasyon.
Noun
trenlerin işaret verilmedikçe durmadan geçtikleri istasyon
ihtiyarî durak: yalnız işaret verildiği veya inecek yolcu olduğu zaman trenlerin durduğu istasyon.
Noun
(US) borçlu muhasebesine alarm sistemi koymak
Verb
bayrağı yarıya indirmek
Verb
ülkenin kendi havayolları dışında kalan tüm yabancı uluslararası havayolları
Noun
(a) ilkeleri, töreleri, inanılan fikirleri vb. sürdürmek, varlığını/benliğini korumak/devam ettirmek.
(b) (milletin/ailenin) şerefini/itibarını korumak.
Liberya bandıralı
Adjective, Maritime Traffic
himayesinde, hizmetinde, bayrağı/egemenliği altında.
to live under American flag.
treni durdurmak için kırmızı bayrakla işaret vermek
Verb