flight

  1. uçuş, uçma, (işi, tarzı, gücü).
    A bird's first flight from the nest. A bird in flight. (İlgili sıfat:
    volar).
  2. uçuş menzili/uzaklığı/mesafesi, bir uçuşta alınan yol.
    a 600 km flight.
  3. uçan kuş sürüsü, toplu olarak uçan yaratıklar/cisimler.
    a flight of swallows: uçan kırlangıç sürüsü.

    a flight of planes: grup halinde uçan uçaklar.
  4. uçak yolculuğu, sefer, hava seferi, seyir, yol alma.
    Did you have a good flight?
    The 2 o'clock
    flight to Paris: Parise saat 2 seferi.
    A flight delayed because of poor weather conditions. flight number 447 to Geneva is ready to leave.
  5. hava filosu: 2 veya daha fazla uçaktan oluşan askerî birlik.
  6. uçma/uçuş tekniği, pilotluk.
    flight traning.
  7. seyir, göç, uzay yolculuğu.
  8. hızlı geçiş/hareket.
    the flight of time.
  9. Architecture (iki sahanlık arasındaki) merdiven, bir katı ötekine bağlayan merdiven.
    to fall down a flight of stairs.
  10. hayal âleminde gezinme.
    a flight of imagination.
    flight of fancy: hayal kurma, hayal oyunu.
  11. olta yemini döndürme düzeni.
  12. (uzun menzilli) ok atma yarışı.
  13. (kuşlar) sürü halinde uçmak, göç etmek.
    Geese flighting on the marsh.
  14. flight arrow ile ayni anlama gelir. uzun menzilli ok.
  15. Noun kaçış, firar, acele hareket.
uçağa binmek Verb
alçaktan uçuş Noun, Aviation
kampanya süresi Noun, Advertising
önceden rezerve edilen uçuş
yaklaşma uçuşu
kör uçuş
uçakta yer ayırtmak Verb
uçak bileti ayırtmak Verb
uçak bileti rezervasyonu yapmak Verb
sermaye kaçması (kötü ekonomik ya da politik koşullara karşı önlem olarak bir ülkenin bir diğerine büyük
miktarda para transfer etmesi
sermaye kaçışı
sermayenin kaçışı
yük uçağı seferi
tarifesiz uçuş Noun, Aviation
ticari uçuş
istenilen noktaya varmak için yolculuk sırasında uçak değiştirilmesi
aktarma uçuş
kaldığı eyaletten iadesini talep eden eyalette varsayılan mevcudiyetiyle işlediği bir suç yüzünden suçlunun iadesi kavramı
açık görüş uçuşu
görerek uçuş
kroskantri uçuşu
gündüz uçuşu
gösteri uçuşu
aktarmasız uçak
direkt uçuş Noun, Tourism
doların kaçması
iç hatlar
uçuşun süresi
dayanıklılık uçuşu
ilave uçak seferi
yolcu sayısının aşırı olduğu dönemde tarifeye konan ek uçuş
serbest uçuş, roketin itişimsiz uçuşu. Noun
yük uçuşu
süzülme uçuşu
ücretsiz uçuş
bir uçağı uçuşa hazırlamak Verb
panik şeklinde uçuş
kızın kocaya kaçması
aletli uçuş Noun, Aviation
casusluk uçuşu
bağlantı uçuşu
ters uçuş
muntazam jet uçuşu
jet uçuşu
uzak mesafe uçuş
uzak mesafe uçuşu
uzun mesafe uçuşu
alçak uçuş
gece uçuşu
tarife dışı uçuş
direkt uçuş
aktarmasız uçak
direkt uçuş
normal uçuş
keşif uçuşu
(uçak) acele kalkış
dönüş uçuşu
dünya turu uçuşu
(US) tarifeli uçak seferi
tarifeli sefer
yük ya da yolcu için tarifeli uçak
tarifeli uçak
tarifeli uçuş Noun, Tourism
deneme uçuşu
rahat uçuş
(ilk olarak) tek başına uçuş
uzay uçuşu.
çekilmek, ric'at etmek, kaçmak, tüymek.
ucuzlatılmış uçuş
ucuz uçak seferi
eğitim uçuşu Noun, Aviation
okyanus uçuşu
geçiş
okyanus aşan uçak
deneme uçuşu
görerek uçma
uçuş saatinden az önce rezervasyon yapılan uçuş
özellikle orta sınıf beyazların sayfiye mahallelerine taşınması
(US) kentlerde yaşayan
uçuş kazası
uçuş yüksekliği
flight ile ayni anlama gelir. uzun menzilli ok.
uçuş teçhizatı
kabin görevlisi Noun, Air Traffic
kabin memuru Noun, Air Traffic
uçuş görevlisi Noun, Air Traffic
host (erkek) Noun, Air Traffic
hostes (kadın) Noun, Air Traffic
uçuş durumu
uçuş yetkisi
uçakta kullanılan el çantası.
uçuş defteri
uçuş iptali
dış ülkelerdeki sermaye
sermaye kaçışı (politik ya da ekonomik yönden kötüye gitmesi beklenen bir ülkeden tasarrufların , yatırım
fonlarının ve altının dış ülkelere kaçışı
uçuş kaptanı
uçuş özellikleri Noun
(pilotun) uçuş sınavı, (uçağın) uçuş denemesi.
uçuş komutanı
uçuş hali
(a) uçuş kontrolu, uçağın yerden radyo ile kontrolu, (b) (uçak içindeki) uçuş kontrol düzeni.
uçağa biniş kartı
uçuş ekibi
mürettebat
uçuş tarihi
(a) (uçak gemisinde) uçuş güvertesi, (b) (bazı uçaklarda) ön kompartman.
uçuş disiplini
uçuş idarecisi
tek uçak
uçuş yüksekliği
uçuş mühendisi, uçak mekanizmasının düzgün çalışmasından sorumlu kişi.
uçuş deneyimi
uçuş tüyü: kuş kanadında uçuşu sağlayan iri sağlam tüylerden herbiri.
vergi için mücadele etmek Verb
uçuş tahmini
uçuş düzeni
uçuş sıklığı
vergiden kaçma
uçağın ilk kalktığı memleketine doğru uçuşu
radar gemisi
uçuş istihbaratı
uçuş talimatı
uçuş öğretmeni
uçuş yasağı
uçuş lideri
uçuş seviyesi Noun, Aviation
uçuş subayı, İngiliz ve Kanada hava kuvvetlerinde rütbesi kara ordusundaki yüzbaşıya denk pilot subay.
(a) uçak konma ve bakım alanı, (b) uçuş yolu/hattı, bir uçağın havada uçtuğu veya uçması gereken yol.
uçuş yükü
uçuş kayıt defteri
uçuş idarecisi
uçuş elkitabı
uçuş makinisti
uçuş mekaniği
uçuş görevi
uçuş seyrüsefercisi
uçuş ihbarı
uçuş numarası Aviation Industry
uçuş hemşiresi Noun, Employment
sermaye kaçışı
sermayenin kaçması
merdiven basamakları Noun
doların kaçışı
uçuş subay yardımcısı: (a) İngiliz/Kanada hava kuvvetlerinde rütbesi uçuş subayından bir derece küçük
havacı subay, (b) ABD hava kuvvetlerinde İkinci Dünya Savaşında ihdas edilen bir rütbe.
uçuş emri
uçuş düzeni
uçuş yolu, uçağın/füzenin uçuş yörüngesi.
uçuş zammı, ABD hava kuvvetlerinde uçuş personeli maaşına yapılan zam.
uçuş performansı
uçuş planı.
uçuş özellikleri Noun
uçma mesafesi Noun, Aviation
uçuş tayını
uçuş kayıt cihazı
havada yakıt ikmali
uçak rezervasyonu
uçağın izleyeceği yol
uçuş güvenliği Noun, Transport
televizyon ya da radyo reklamlarının kısa bir dönem içinde en üst düzeyde yoğunlaşması
uçuş programı
uçak koltuk numarası
havacı başçavuş.
uçuş simülatörü Noun
uçuş istasyonu
uçuş istatistiği
uçuş sicili, havacı personelin uçuş durumlarını gösterir kayıtlar.
uçuş zorlaması
(a) iniş alanı: karayolları yakınında zaruret halinde uçakların inmesi için ayrılan düz alan, (b) pist.
uçuş doktoru, uçan personelin sağlık konularında uzmanlaşmış doktor.
uçuş gözetimi
uçuş denemesi
uçuş testi Noun, Aviation
uçak bileti Noun, Air Traffic
uçuş bileti
uçuş zamanı
uçuş pisti
uçuş denemesi
uçuşta görüş alanı
ok tertibi uçuş
bir kat merdiven
uçuş sırasında gösterilen film
aletle uçuş kuralları Noun
deneme uçuşu