freak

  1. acayip, garip, alışılmamış.
  2. acayiplik, garabet, anormallik.
  3. garibe, ucube.
    a freak of nature: hilkat garibesi.
    freak show: ucubeler gösterisi, hilkat
    garibelerinin gösterildiği eğlence.
  4. ânî/sebepsiz değişme.
    That kind of sudden storm is a freak.
  5. (a) sapık, tiryaki, müptelâ, garip bir tutku peşinde sürüklenen, normal yaşantıdan uzaklaşmış kimse.

    a drug freak. a baseball freak. (b) (bkz: hippie ).
  6. çılgınlık, kapris, maymun iştahlılık, gelip geçici fikir/arzu/heves.
  7. (uyuşturucu madde etkisiyle) coşmak, kendinden geçmek, acayip davranışlarda bulunmak.
  8. benek, alacalık, renkli çizgi/benek.
  9. benekle(ndir)mek, alacalandırmak, renkli çizgilerle /noktalarla süslemek.
kendini Hz. İsanın yoluna adamış gençler topluluğu (1970'lerde kurulmuştur). Noun
(a) (a) uyuşturucu madde etkisiyle) şiddetli taşkınlıklar yapmak, zaptolunmaz coşkunlular göstermek,
hezeyana gelmek, (b) çıldırmak, aklını kaçırmak, sapıtmak.
çılgınlık, taşkınlık, sapıklık, delice/çılgınca hareket/davranış. Noun
birinin tepesini attırmak Verb
birini delirtmek Verb