full-scale

  1. Adjective tam ölçüde, doğal büyüklükte, tam boy, orijinal boyutlu.
    He made a full-scale model of a horse.
  2. Adjective geniş, ayrıntılı, teferruatlı, tafsilâtlı, mufassal, derin.
    He's writing a full-scale history of Turkey.
    a full-scale investigation.
  3. Adjective yaygın, topyekûn, kapsamlı, şümullü, bütün olanak ve araçları kullanan.
    The quarrel between 2 countries
    nearly developed into a full-scale war.
  4. Adjective bütün gücü/var kuvveti ile, şiddetli.
genel grev
doğal büyüklükte
tam boy