güçlük

Turkish-English Translation

  1. Noun difficulty
  2. trouble
  3. Noun complexity
  4. hurdle
  5. hardness
  6. Noun adversity
  7. inconvenience
  8. pain
  9. rub
  10. hang up
  11. tie up
  12. tight squeeze
  13. arduousness
  14. morass
  15. complicacy
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

akut solunum güçlüğü sendromu
acute respiratory distress syndrome (ARDS) Noun, Medicine
aşırı ifa güçlüğü
hardship Noun, Law
ifa güçlüğü
hardship Noun, Law
nefes alma güçlüğü
dyspnea Noun, Medicine
nefes alma güçlüğü
dyspnoea Noun, Medicine
nefes alma güçlüğü
breathing difficulty Noun, Medicine
nefes alma güçlüğü
labored breathing Noun, Medicine
nefes alma güçlüğü
labored respiration Noun, Medicine
nefes almakta zorlanma
dyspnea Noun, Medicine
nefes almakta zorlanma
dyspnoea Noun, Medicine
nefes almakta zorlanma
breathing difficulty Noun, Medicine
ödeme güçlüğü
embarrassment Noun
öğrenme güçlüğü
learning disability Noun, Psychology
para güçlüğü
currency trouble
şehirden uzak yaşamanın güçlüğü
inconvenience of living far from town
solunum güçlüğü
respiratory distress Noun, Medicine
vb satılması ya da orada inşaat yapılması güçlüğü
planning blight
yatırım güçlüğü
investment spurt
büyük ve ani bir güçlük
facer
gereksiz güçlük
unnecessary hardship
gereksiz yere katlanılan güçlük
undue hardship
gizli bir güçlük
hooker
içinden çıkılamaz güçlük
conundrum
nefes almada güçlük
labored breathing Noun, Medicine
nefes almada güçlük
labored respiration Noun, Medicine
güçlük arz etmek
to present a difficulty Verb
güçlük arzetmek
to present difficulties Verb
güçlük baskı vb ya rağmen direnmek
to sweat it out Verb
güçlük çekmek
to experience difficulty Verb
güçlük çıkarmak
to make difficulties Verb
güçlük çıkarmak
to throw a spanner into the works Verb
güçlük çıkarmak
to embarrass Verb
güçlük çıkarmak
to make difficulties for Verb
güçlük çıkarmak
to bedevil Verb
güçlük çıkarmak
to raise difficulties Verb
güçlük içinde olmak
to be in deep waters Verb
güçlük karşısında çaba göstermemek
to make the worst of Verb
güçlük teşkil etmek
to present a difficulty Verb
güçlük teşkil etmek
to present a challenge Verb
borçlarını ödemede güçlük çekmek
to be put to pay one's debts Verb
finansal güçlük içinde
on the rocks
inanmakta güçlük çekme
incredulity Noun
mali güçlük çekmek
to suffer financial hardship Verb
para bulmakta büyük güçlük çekmek
to be hard set to find money Verb
para bulmakta güçlük çekmek
to be hard set to find money Verb
şirketin bir güçlük döneminden sonra performansı düzeliyorsa
recovery as
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Güç olma ... çetinlik, müşkülât
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.