uyanık/müteyakkız bulunmak, tetikte bulunmak.
ilgilenmek, (işe) girişmek.
geçinilmesi güç bir kişi olmak
Verb
geçinilmesi kolay olmak
Verb
geçinilmesi kolay olmak
Verb
ciddî bir şekilde ele almak, ciddî olarak uğraşmak/halle çalışmak/üzerine eğilmek.
The speaker talked a lot, but never really got to grips with the subject.
dinleyicilerle iletişim kurmak
Verb
(a) anlaşmak, uyuşmak, geçinmek.
He can't get along with anyone : Kimse ile geçinemez. (b)
k.d. çekilip gitmek.
It's time for me to be getting along: Gitme zamanıdır (çekilip gitmeliyim).
Get along with your work: Sen kendi işine bak!
Get along with you! Haydi oradan/haydi git/çek arabanı/haydi canım/amma yaptın ha/sana inanmıyorum.
herkesle iyi geçinmek
Verb
(a) (bir işten zararsız/cezasız) sıyrılmak, yakasını kurtarmak, şüphe uyandırmadan/yakalanmadan atlatmak.
You'll never get away with it: Bundan yakanı kurtaramazsın (Bunu senin yanına koymam).
How did he get away with cheating? (b) (yiyecek/içecek) tüketmek, sarfedip bitirmek.
The crew got away with over ten cases of beer that afternoon. (c)
get away with you! Haydi canım! Haydi oradan!
bir şeyden cezasız paçasını kurtarmak
Verb
bir kötülüğün/suçun cezasını çekmemek, cezasız sıyrılmak/kurtulmak.
They get away with murder:
İşledikleri suçlar/cinayetler cezasız kalıyor (Ne yapıp yapıp cezasız kurtuluyorlar).
sözleşmenin ifasında gecikmek
Verb
bitirmek, tamamlamak, ikmal etmek.
birisinden acısını çıkarmak
Verb
misliyle karşılık vermek
Verb
acısını burnundan fitil fitil çıkarmak
Verb
birine karşı küstahlık etmek
Verb
(a) küstahlık/arsızlık/saygısızlık yapmak.
Don't get funny with me! (b) aldatmaya kalkışmak.
firma ile ilişki kurmak
Verb
biriyle temasa geçmek
Verb
bir firma ile ilişki kurmak
Verb
önemli kişilerle dostluk kurmak
Verb
biriyle iyi anlaşmak
Verb
böceklenmek
Verb, Food-Kitchen
biriyle temasa geçmek
Verb
(mukabil cinsten biri ile) işi pişirmek, sıkıfıkı olmak, tavlamak.
She got off with him 5 minutes after the party started: Beş dakika içinde onunla işi pişirdi.
para cezasıyla kurtulmak
Verb
biriyle cinsel ilişkiye girmek
Verb
herkesle iyi geçinmek
Verb
(a) devam etmek.
get on with your work. (b) acele etmek, elini çabuk tutmak.
Get on (with it), we've a train to catch.
Get on with you! Haydi canım!
çalışmalarını ilerletmek
Verb
istenilmeyen ama gerekli olan bir şeyi son kez yapmak
Verb
ilk ve son olarak istenilmeyen ama gerekli şeyi yapmak
Verb
biriyle fiziksel olarak yakınlaşmak
Verb, Sexuality
biriyle cinsel olarak yakınlaşmak
Verb, Sexuality
biriyle sevişmek
Verb, Sexuality
birine el kaldırmak
Verb, Criminal Law
birine vurmak
Verb, Criminal Law
birini tartaklamak
Verb, Criminal Law
birini dövmek
Verb, Criminal Law
birine fiziksel şiddet uygulamak
Verb, Criminal Law
biriyle alacak vereceği kalmamak
Verb
bir işi ciddi olarak ele almak
Verb
hedefe varmada yol almak
Verb
bir işe ciddi olarak el atmak
Verb
bir sorunu çözmede başarılı olmak
Verb
biriyle alacağı vereceği kalmamak
Verb
bir sorunla mücadele etmek
Verb