gibi

Turkish-English Translation

  1. almost
  2. such as
  3. like
  4. as
  5. parkinson's law
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bunlar da yetmezmiş gibi
in addition to all this Adverb
bunlar da yetmezmiş gibi
as if this were not enough, as if this was not enough Adverb
İnanılır gibi değil!
Go figure! Exclamation, Idioms
kusacak gibi olmak
feel nauseated Verb, Medicine
kusacak gibi olmak
feel nauseous Verb, Medicine
kusacak gibi olmak
be nauseous Verb, Medicine
kusacak gibi olmak
be nauseated Verb, Medicine
tanımıyormuş gibi yapmak
to blank someone Verb
yokmuş gibi davranmak
to blank someone Verb
adam gibi
manly
adam gibi
decently Adverb
ağ gibi
reticulated
ağ gibi
reticulate
akrep gibi
mean
akrep gibi
(fig) vicious
aksi gibi
unfortunately
alışıldığı gibi
customarily Adverb
aşağıdaki gibi
do under
aşağıdaki gibi
as follows Adverb
aslan gibi
leonine
at gibi
horsy
ayna gibi
clean
balçık gibi
slimy
bataklık gibi
marshy
bekleneceği gibi
unsurprisingly Adverb
belirtildiği gibi
as follows Adverb
biber gibi
very sharp
bomba gibi
in good condition
bu gibi
such like
bunun gibi
similarly Adverb
bunun gibi
likewise
buz gibi
glacial
cadı gibi
ghoulish
çakı gibi
very active and alert
cam gibi
transparent
çarşaf gibi
like a millpond
çarşaf gibi
(sea) calm
cehennem gibi
hellish
cehennem gibi
like hell
çelik gibi
steely
cennet gibi
heavenly
çılgın gibi
madly Adverb
çılgın gibi
frantically Adverb
çocuk gibi
childlike Adjective
dağ gibi
in enormous quantities
dağ gibi
mountainous Adjective
dağ gibi
tall and strong
dağ gibi
(like a mountain) huge
deli gibi
like one o'clock
deli gibi
madly Adverb
delirmiş gibi
frantically Adverb
dev gibi
huge
diken gibi
spiny
diktatör gibi
near dictatorial
domuz gibi
piggish
domuz gibi
hoggish
domuz gibi
porcine
duba gibi
tubby
duba gibi
(slang) very fat
dut gibi
corked
erkek gibi
manly
erkek gibi
mannish
eskisi gibi
as before
ev gibi
homey
evliya gibi
saintlike person
fıçı gibi
(fig) very fat person
fıçı gibi
barrel-like
fıçı gibi
tubby
fidan gibi
tall and slender
filiz gibi
(woman) slender and beautiful
fırtına gibi
suddenly and quickly
göçebe gibi
nomadic
görülebileceği gibi
as can be seen Adverb
gülle gibi
very heavy
gümüş gibi
silvery
hamam gibi
very hot
hamur gibi
worn out
hasta gibi
crummy
hayal gibi
shadowy
hayal gibi
like a dream
hayalet gibi
ghostly
hayalet gibi
spooky
herkül gibi
herculean
heyüla gibi
whacking
hırsız gibi
thievish
horoz gibi
fond of fighting
horoz gibi
quarrelsome
hoşaf gibi
(slang) very tired
ilik gibi
very pretty girl
insan gibi
like a human being
insan gibi
humanely Adverb
iskelet gibi
like a skeleton
it gibi
currish
kabuk gibi
crusty Adjective
kadavra gibi
cadaverous
kâğıt gibi
papery
kale gibi
(fig) fortress-like
kale gibi
(building) big and imposing
kan gibi
sanguine
kaya gibi
strong
kaymak gibi
very white and smooth
kaymak gibi
creamy and delicious
kazık gibi
as stiff as a ramrod
kedi gibi
feline
kedi gibi
cat like
kıl gibi
fine as a hair
kış gibi
wintry
kız gibi
girlish
köpek gibi
(fig) vile
köpek gibi
dog-like
köpek gibi
doggish
köylü gibi
provincial
koyun gibi
ovine
kraliçe gibi
queenly
kudurmuş gibi
madly Adverb
küp gibi
fat as a pig
kürk gibi
furry
kurt gibi
wolfish
kütük gibi
greatly swollen
kütük gibi
dead drunk
kuzu gibi
like a lamb
l gibi
ascender
leylek gibi
gangling
mağara gibi
cavernous Adjective
manyak gibi
maniacal
masal gibi
fantastic
melek gibi
angelic
meyve gibi
fruity Adjective, Food-Kitchen
mis gibi
excellent
mis gibi
clean and sweet-smelling
misk gibi
musky
mürekkep gibi
inky
ne gibi
such as
odun gibi
(fig) blockhead
odun gibi
wooden
olduğu gibi
completely Adverb
olduğu gibi
as is
olduğu gibi
literally Adverb
ölü gibi
ghastly Adjective
ölü gibi
dead
ölü gibi
lifeless
oya gibi
delicate and lovely
papaz gibi
priestly
resim gibi
pictorial
ruh gibi
ethereal Adjective
rüya gibi
like a dream
rüya gibi
dreamy
rüzgâr gibi
windy
sabun gibi
soapy
sakız gibi
chewy
şarap gibi
vinous
saten gibi
satiny
sel gibi
torrential
ses gibi
vocal
sicim gibi
(rain) pelting
sicim gibi
(tears) strimming
sirke gibi
vinegary
sorgulayıcı gibi
inquisitorial
söylenir gibi
in a querulous tone
sünger gibi
spongy
şurup gibi
syrupy
tabak gibi
like a plate
taşbebek gibi
like a doll
tel gibi
stringy
teneke gibi
tinny
tığ gibi
slender and strong
tığ gibi
tall
tilki gibi
sly
toz gibi
powdery
turp gibi
robust
tutkal gibi
gluey
uçurum gibi
precipitous Adjective
un gibi
mealy
volkan gibi
volcanic
yengeç gibi
crabwise
yıkılacak gibi
rickety Adjective
yok gibi
scarce
yumru gibi
protuberant
yün gibi
woolly
zar gibi
membranous
zar gibi
gossamer
zehir gibi
biting
zehir gibi
bitter
zehir gibi
sharp
zehir gibi
crackerjack
zehir gibi
nippy
zina gibi
condonation
gibi gelmek
to appear Verb
gibi görünmek
to appear Verb
gibi görünmek
to pose Verb
gibi yapmak
to affect Verb
... gibi konularda
on such matters as ... Adverb
… gibi görünmek
to look as if… Verb
deli gibi ...
to ... one's head off Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Benzerlik bildirir; benzer, benzeyen
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.