Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
gill
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Biology
solungaç (Kaynak:
Evrim Çalışkanları
)
solungaç, galsama.
gill arch
: solungaç yayı.
gill bar
: solungaç ipliği.
gill cover
:
solungaç kapağı.
gill net
: sık dokunmuş balık ağı.
gill raker
: solungaç tarağı, balık solungaçlarından katı maddelerin geçmesini önleyen kemiksel çıkıntı.
gill slit = gill cleft
: solungaç yarığı.
mantarın altındaki levhacıklar.
gills
: (tavuk/horoz/hindi vb.) sarkık gerdan.
gills
: (insanlarda) yüz ve boyun nahiyesi.
green around the gills
: hasta görünüşlü, benzi
uçuk/soluk, görünüşte hasta/rahatsız.
look green around the gills
: hasta/keyifsiz/rahatsız görünmek.
look rosy around the gills
: sıhhatli görünmek.
sürgü, kelebekli sürgü, kanat(çık).
çelik dişli tarak, keten tarağı.
(balık) ayıklamak, temizlemek.
(sık ağla) balık avlamak/yakalamak.
gil, sıvı hacim ölçüsü: 0.25 pint = 0.118 lt
ABD
veya 0.142 lt (Brit.).
kız, sevgili, maşuka, mahbube.
yer sarmaşığı.
koyak, dar ve derin dere, sel çukuru.
çay, dere, küçük ırmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
gill cleft
solungaç yarığı, yutağın yanlarına yerleşmiş bir seri yarık biçimindeki açıklıklar.
gill fungus
(alt tarafında ince levhacıkları olan) mantar.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.