Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
gravel
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
çakıl.
Pathology
(a) (böbreklerde) kum, böbrek-taşı, (b) böbrektaşının sebep olduğu hastalık.
çakıl kaplamak/döşemek.
to gravel a road.
şaşırtmak, şaşırtarak hareketsiz bırakmak, afallatmak
. be graveled
: afallamak, apışıp kalmak,
cevap verememek, taş gibi donup kalmak.
kızdırmak, öfkelendirmek.
(gemi) karaya oturmak.
tırmalayıcı, sert, haşin.
a gravel voice.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
gravelous sand
çakıllı kum
Noun, Geology
Operation of gravel and sand pits; mining of clays and kaolin (NACE code: B8.1.2)
Çakıl ve kum ocaklarının faaliyetleri; kil ve kaolin çıkarımı (NACE kodu: 08.12)
Noun, Trades-Professions
filter gravel
filtre çakılı
fine gravel
mucur
sandy gravel
kumlu çakıl
Noun, Geology
surface a road with gravel
bir yola çakıl döşemek
Verb
gravel dump
moloz
gravel path
çakıl yol
gravel road
stabilize yol
wash gravel for gold
altın elde etmek için çakılları elekte yıkamak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.