hâlen

Turkish-English Phrases

geçmiş veya halen mevcut olaylarla ilgili yemin
assertory oath
geçmiş veya halen mevcut vakıalarla ilgili yemin
assertory oath
halen
now
halen
currently Adverb
halen
presently Adverb
halen
at present
halen
today
halen devam etmekte olan reklam kampanyası
current advertising Noun
halen faal olmayan yanardağ
dormant volcano
halen faal ticarethane
going concern
halen mevcut kitaplarının listesi
backlist
halen mevcut orman ve otlak arazisi
estate of wood and meadow land
halen mevcut patent
patent alive
halen mevcut patent
patent elive
halen mevcut tedarikçi firmalara yeniden sipariş verme
buy grid
halen piyasada mevcut olan hisse senetlerine ek olarak
tranchette
halen sigortalı durumda
currently insured
kendisi halen işte çalışsın çalışmasın
accrued benefits
sözleşme halen geçerli
the agreement stands
Turkish-English phrases from Zargan's own database

halen
Şu anda, ... şimdi, henüz