haber vermek

Turkish-English Translation

  1. Verb to announce
  2. Verb to apprise
  3. Verb to declare
  4. Verb to denounce
  5. Verb to herald
  6. Verb to inform
  7. Verb to notify
  8. Verb to peach
  9. Verb to wise up
  10. Verb to let someone know
  11. Verb to inform (on sb
  12. Verb to advise
  13. Verb to report
  14. Verb to tell
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(kötü haber) önceden haber vermek
to forebode Verb
...i önceden haber vermek
to give a heads up about ... Verb
ayrılacağını haber vermek
to notify one's departure Verb
bir doğumu haber vermek
to announce a birth Verb
bir krizi önceden haber vermek
to preface a crisis Verb
bir poliçenin keşidesini haber vermek
to advise a draft Verb
bir poliçenin keşidesini haber vermek
to advise a bill Verb
bir şey üzerinde ayrıntılı haber vermek
to go to town on sth Verb
bir şeyden birine muntazaman haber vermek
to keep someone on the track Verb
bir toplantıyı haber vermek
to report a meeting Verb
birine bir haber vermek
to put up the news Verb
birine bir şey hakkında haber vermek
to advise someone of sth Verb
birine bir şey hakkında muntazaman haber vermek
to keep up someone to date Verb
birine birşeyi haber vermek
to advise someone of something Verb
birine haber vermek
to advise someone that Verb
birine telefonla haber vermek
to inform someone by telephone Verb
bomba etkisi yapan bir haber vermek
to drop a bombshell Verb
derhal haber vermek
to flash Verb
evliliği haber vermek
to announce a marriage Verb
gaipten haber vermek
to foretell Verb
gaipten haber vermek
to divine Verb
gelecekte olan şey özellikle hava hakkında haber vermek
to forecast Verb
gelecekten haber vermek
to presage Verb
iyi olduğunu haber vermek
to check in Verb
kaybı haber vermek
to notify the police of a loss Verb
mukavele veya anlaşmanın fesholunacağını haber vermek
to denounce Verb
muntazaman haber vermek
to keep posted Verb
önceden haber vermek
to warn Verb
poliçenin keşidesini haber vermek
to advise a draft Verb
polise bir kaybı haber vermek
to notify the police of a loss Verb
polise haber vermek
to report to the police Verb
resmi haber vermek
to lodge information Verb
seçimler hakkında haber vermek
to cover the election Verb
şok edici bir haber vermek
to drop a bombshell Verb
tehlikeyi haber vermek
to warn Verb
teşrifini haber vermek
to herald Verb
yanlış haber vermek
to misinform Verb
kefile haber vermeden arazi veya mülkün satılmasını önlemek için tapu dairesine belge vermek
to lodge caution with the registrar Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database