hak etmek

Turkish-English Translation

  1. Verb to ask for it
  2. Verb to command
  3. Verb to merit
  4. Verb to deserve
  5. Verb to earn
  6. Verb to be asking for it
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bir cezayı hak etmek
to forfeit a penalty Verb
bir mevkii hak etmek
to be equal to a position Verb
bir ödül hak etmek
to merit a reward Verb
birşeyi hak etmek
to rate something Verb
birşeyi hak etmek
to have something coming Verb
birşeyin başına gelmesini hak etmek
to have something coming Verb
cezayı hak etmek
to merit punishment Verb
ekmeğini hak etmek
to be worth one's salt Verb
haketmek
to deserve Verb
hapishaneye gönderilmeyi hak etmek
to deserve to be sent to prison Verb
kınamayı hak etmek
to deserve censure Verb
nafakasını hak etmek
to earn one's oats Verb
yardımımızı hak etmek
to deserve our help Verb
yediği ekmeği hak etmek
to earn your keep Verb
bir emlak üzerinde hak iddia etmek
to lay claim to an estate Verb
bir hak elde etmek
to acquire a right Verb
bir hak elde etmek
to derive a title Verb
bir hak iktisap etmek
to assume a right Verb
bir hak tesis etmek
to establish a right Verb
bir hak tevarüs etmek
to inherit a title Verb
bir şey üzerinde hak iddia etmek
to have a claim to sth Verb
bir şey üzerinde hak iddia etmek
to lay claim to Verb
bir sözleşme tahtında bir hak iddia etmek
to claim a right under a contract Verb
birine karşı hak iddia etmek
to hold an argument Verb
dokunulmazlık hak kından feragat etmek
to waive one's right to immunity Verb
hak elde etmek
to acquire a right Verb
hak iddia etmek
to assert a right Verb
hak iddia etmek
to revindicate Verb
hak iktisap etmek
to assume a right Verb
hak sahibi sıfatıyla hareket etmek
to act with good reason Verb
hak sahibi sıfatıyla hareket etmek
to act by right Verb
hak talebinde haklı olduğunu ispat etmek
to clear a title Verb
hak tesis etmek
to establish a right Verb
hak teşkil etmek
to constitute a right Verb
haksız olarak bir hak iktisap etmek
to assume a right Verb
senet üzerinde hak talep etmek
to sue on a bill Verb
sözleşme gereğince bir hak iddia etmek
to claim a right under a contract Verb
tahtta hak iddia etmek
to pretend to the throne Verb
üzerinde hak iddia etmek
to lay claim to Verb
uzun süre devam eden intifa suretiyle bir hak elde etmek
to usucapt Verb
uzun zaman devam eden intifa suretiyle bir hak kesp etmek
to aquire by adverse possession Verb
zamanaşımı iddiası ile hak talep etmek
to claim a right by prescription Verb
zamanaşımı sonucu hak iktisap etmek
to acquire by prescription Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database