halka

English Turkish Phrases

ring trading tüccarların halka biçiminde oturdukları ve
Londra Maden Borsası'nca benimsenmiş ticaret yapma yöntemi
ring trading tüccarların halka biçiminde oturdukları ve
yüksek sesle bağırarak ticaret yaptıkları Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. link
  2. circle
  3. bush
  4. circular
  5. loop
  6. circus
  7. bail
  8. eye
  9. nipple
  10. wreath
  11. coil
  12. bangle
  13. hank
  14. collar
  15. hoop
  16. lug
  17. annular
  18. muff
  19. Noun, Geometry torus
  20. gaff
  21. gyre
  22. ferrule
  23. annulus
  24. connecting link
  25. collet
  26. toroidal
  27. cirque
  28. ring
  29. clew
  30. compass
  31. toroid
  32. ring-shaped biscuit
  33. tore
  34. runner
  35. ear
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

dil halkası
tongue stud Noun, Clothing-Fashion
girdap halkası
vortex ring Noun
bir tarafı mil üzerinde dönen çifte halka
swivel
bir yatırım şirketinin halka
block offer
demir halka
ferrule
eksik olan halka
missing link
iç halka
inner ring Noun
kanıtlar zincirindeki eksik halka
link in a chain of evidence
kuşak şeklinde soyulduğunda ortaya çıkan halka
girdle
metal halka
bracelet
ufak halka
ringlet
yelkenin alt köşelerine bağlanan metal halka
clew
zayıf halka
weak link Noun
halka açık
public Adjective
halka açık
publicly available Adjective
halka açık büyük malikâne
stately home
halka açık limited şirket
(Br) public company
halka açık limited şirket
public limited company
halka açık limitet şirket
public company
halka açık olma
publicity Noun
halka açık olmama
nonadmission of the public
halka açık olmayan
exclusive
halka açık olmayan şirket
private company Noun, Law
halka açık şirket
publicly-held corporation
halka açık şirket
public company
halka açık şirket
publicly-traded company Noun, Management
halka açık şirket
publicly held company
halka açık şirketin hissesi
equity Noun, Management
halka açık toplantı
public meeting
halka açık yüzme havuzu
lido
halka açık yüzme havuzu
baths
halka açıkça ilan etmek
to announce publicly Verb
halka açıklık oranı
free float Noun, Banking
halka açılmak
to go public Verb
halka açılmak
to going public Verb
halka açılmak
to going-public Verb
halka açmak
to throw open to the public Verb
halka açmak
to open to the public Verb
halka ait
communal
halka ait
demotic
halka arz
public offering
halka arz
initial public offering
halka arz
public offer
halka arz
public offerings
halka arzda talebin arzdan fazla olması
oversubscription Management
halka atma oyunu
hoopla
halka biçimi gazocağı
gas ring
halka biçiminde dizilmiş yapraklar
whorl
halka biçimli gaz ocağı
gas ring
halka bildirmek
to announce to the public Verb
halka bildirmek
to make known to the public Verb
halka bilme hakkı tanınan toplumsal düzen
open society
halka bir şeyi sergilemek
to exhibit something to the public Verb
halka bir şeyin çığırtkanlığını yapmak
to sell the public on sth Verb
halka çekici gelme
appeal to the public
halka gitmek
to go public Verb
halka haber iletmek
to get the news across Verb
halka hitap etme kursu
speaking course in public
halka hitap etmek
to popularize Verb
halka hitap etmeye alışık olmamak
to be unaccustomed to speaking in public Verb
halka ilan ederek
by public proclamation
halka kapalı şirket
privately-held company Noun, Law
halka kapalı şirket
private company Noun, Law
halka nutuk çekmek
to harangue the mob Verb
halka olmak
to form a circle Verb
halka özgü batıl inançlar
vulgar superstitions Noun
halka rezil olmak
to be exposed to public contempt Verb
halka ulaşmak
to reach the public Verb
halka yakın
grassroots
halka yapılan gösteri
performance in public
halka yapmak
to make a circle Verb
halka yavaş yavaş yeni öğreti aşılamak
to instil l a new doctrine into the people Verb
(US , Başkan) halka hitap etmek
to address the union Verb
bir filmin halka sunuluşu
showing
bir parkı halka açmak
to open a park to the public Verb
bir prospektüs göndererek doğrudan halka satmayı teklif eder
offer by prospectus
bir serginin halka açılmadan önce özel olarak gösterilmesi
private view
bir şeyi mahalli halka mal ettirmek
to communalize Verb
bir sorunu halka açmak
to bring a question before the public Verb
bu halka ile boğarak adam öldürme
garrote
çubuğa halka geçirme oyunu
quoits
doğrudan halka satış
direct sale to the public
etrafına halka çekmek
to ring Verb
gecekondulardaki halka konut bulmak
to rehouse people from slums Verb
henüz halka açıklamaya hazır değil
in the pipeline
ihraç edilmiş menkul kıymetlerin halka satılması
public offering
ilk halka arz
IPO Noun, Banking
ilk halka arz
initial public offering Noun, Banking
parkı halka açmak
to open a park to the public Verb
simgeli halka ağı
token ring network Information Technology
tahvilleri halka satılıncaya kadar elde tutmak
to carry securities Verb
yeni hisse senetlerini halka prospektüs aracılığıyla sunma
offer by prospectus
yeniden halka satmak amacıyla bir kişinin
indirect air carrier
yıldız/halka ağ
star/ring network Information Technology
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir yere tutunmak veya bir şeyi ... tahta veya plastikten çember
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.