haul

  1. Verb (kuvvetle) çekmek, sürüklemek.
    The logs were hauled to the mill by horses.
  2. Verb taşımak.
  3. Verb (güçlükle) bir yere varmak/ulaşmak/vasıl olmak.
    After a long drive they finally hauled into town at dusk.
  4. Verb (ticarî eşyayı) nakletmek, taşımak, sevketmek.
  5. Verb, Maritime Traffic (belirli bir yönde) yelken açmak.
  6. Verb (gemiyi tamir için) kızağa çekmek.
  7. Verb, Maritime Traffic (rüzgâr) yön değiştirmek, karşıdan esmek. (bkz: veer )
    . The wind hauled around to the east.
  8. Noun (kuvvetle) çekme, sürükleme.
  9. Noun yük, hamule, taşınan eşya.
    Powerful trucks are used for heavy hauls.
  10. Noun taşınan yük miktarı.
  11. Noun taşıma mesafesi.
    It was a long haul home, carrying our bags up the hill.
  12. Noun taşıma yolu, bir yükün taşındığı yol/mesafe.
  13. Noun (a) kazanma, elde etme, (b) kazanç, kazanılan/elde edilen şey.
    a fine haul: vurgun, külliyetli
    kazanç. (c) bir defada elde edilen şey.
    a good haul of fish.
teslim olmak Verb
ortalama nakliye ücreti
kısa ve uzak mesafe yük taşımacılığı
(a) uzun süre/müddet/zaman, (b) uzak mesafe, (c) uzun süren iş
(malın taşındığı) kısa mesafe
boşuna yazılmış yazı ya da sonuç vermeyen çaba
tutuklayıp mahkeme huzuruna çıkarmak.
He was hauled before the judge.
yük taşımak Verb
gemiyi netaya almak Verb
indirmek, mayna etmek.
to haul down the flag/the colors: baş eğmek, yenilgiyi kabul etmek.
bir bayrağı indirmek Verb
bayrağı indirmek Verb
(a) bayrak indirmek, (b) teslim olmak.
yük taşımak Verb
yük nakletmek Verb
kömür yükü
seksenmek, ağır bir yumruk indirmek için kolu geriye çekmek.
He hauled off and socked the guy.
rüzgâr yönünde seyretmek.
(yanlış yapılan bir işten dolayı) azarlamak/tekdir etmek/haşlamak.
birini ağır biçimde azarlamak Verb
birine hesap sormak Verb
birini pataklamak Verb
aganta etmek Verb
(a) gemiyi rüzgâr yönüne çevirmek, (b) geminin rotasını değiştirmek, (c) yukarıya çekmek, (d) kayığı
denizden karaya çekmek, (e) durmak, (f)
be hauled up: mahkemeye sevkedilmek.
iyi bir parti balık alma
uzun mesafeli nakliyat
uzak mesafeye yük taşıyan uçak
uzak mesafe yük taşıma
(US) uzak ve kısa mesafe klozu
şiddetle azarlamak, haşlamak.
kısa yol yük taşıma işi
(US) kısa yol yük taşıma işi
(US) yük trafiği