can alacak/en zayıf nokta.
The enemy's Achilles heel was his harbor defenses.
dize/yola getirmek, boyun/baş eğdirmek, itaat altına almak.
(a) (köpek) sahibinin arkasından gitmek, (b) itaat etmek, (c) aynı fikirde olmak.
(a) (köpek) sahibinin peşinden gitmek, peşini bırakmamak, (b) (şahıs) uslanmak, boyun/baş eğmek, dize/yola gelmek, itaat etmek.
polisin elinden kaçmak
Verb
Fransız ökçesi, (kadın ayakkabısında) yüksek ökçe.
koşarak uzaklaşmak, tabanları yağlamak.
(kadın ayakkabılarında) yüksek ve sivri topuk
sığır sineği
(Hypoderma): sığırlara musallat olan bir tür sinek.
Noun
Aşil topuğu (bir kimsenin zayıf noktası
Noun
topuklu ayakkabı
Noun, Clothing-Fashion
topuk dikeni
Noun, Medicine
müstevlinin çizmesi altında (olmak).
grease ile ayni anlama gelir. (atlarda) topuk iltihabı.
zorba bir diktatörün esiri olma