higher

  1. daha yüksek
Ortaöğretim sonrası yükseköğretim derecesinde olmayan eğitim ve yükseköğretim (NACE kodu: 85.4) Noun, Trades-Professions
'dan yüksek kote edilmek Verb
(fiyat) artırmak Verb
yükselmek Verb
daha yüksek fiyat biçmek Verb
(ihalede) daha yüksek fiyat teklif etme
daha yüksek not
yüksek cebir
apsis Noun
kuramsal sayıbilgisi, nazarî hesap, sayılar kuramı/teorisi.
üst kurul Noun
yüksek mahkeme
üst mahkeme Noun, Law
yüksek dereceli mahkeme Noun, Law
yüksek eleştiri: Kitabı Mukaddes yazılarının tarihinin, kaynaklarının, sahihlik, güvenilirlik derecelerinin
eleştirisel incelenmesi. lower criticism
Noun
yüksek kademe
yüksek kademeler Noun
yükse öğretim/öğrenim. Noun
yüksek öğretim Noun, Education-Training
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK)
Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) Proper Name, Education-Training
yükseköğretim kurumu Noun, Education-Training
yükseköğretim kurumu Noun, Education-Training
Yüksek Ögrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
(Br) yüksek sınıflar Noun
yüksekokul sınıfları Noun
yüksek mantar, tam teşekküllü mantar. Noun
yüksek kalite mallar Noun
devlet memuriyetinin yüksek kademeleri Noun
yüksek gelir dilimi
yüksek sanayici sınıflar Noun
yüksek dereceli mahkeme
üst yargı organları Noun, Law
ulu yasa: anayasa dahil bütün yasaların üstünde tutulan ahlâk ve din kuralları. Noun
yüksek öğrenim/tahsil. Noun
yüksek matematik. Noun
daha yüksek teklif
yüksek mertebeler Noun
daha yüksek rütbeli
daha yüksek bir mahkemeye başvurma
birini daha yüksek bir mevkie atamak Verb
kârı beyan edilenden daha yüksek oranda takdir etmek Verb
daha yüksek bir fiyat
daha yüksek bir fiyata
gelir basamağı yüksek olmak Verb
daha yüksek bir rütbeye terfi ettirilmek Verb
daha yüksek fiyat düzeyine çıkarmak Verb
daha yüksek fiyat düzeyine çıkarmak Verb
daha yüksek fiyat düzeylerine çıkmak Verb
daha yüksek fiyat düzeylerine çıkarmak Verb
daha yüksek kâr payı dağıtmak Verb
birini bir üst rütbeye terfi ettirmek Verb
gözü daha yükseklerde olmak.
birini gölgede bırakmak Verb
yüksek eğitime devam etmek Verb
sınıf atlamak Verb
sınıf atlamak Verb
yükseklerde gözü olmamak Verb
daha iyi fiyat teklifi beklemek Verb
yükselen çevrelerde
daha yüksek fikir vermek Verb
daha yüksek fiyat vermek Verb
yükselmek Verb
sınıf atlamak Verb
daha iyi bir konuma geçmek Verb
daha iyi bir yere geçmek Verb
daha yüksek değerde
daha yüksek sosyal düzeyde
ileriye geçmek Verb
daha yüksek vergi ödemek Verb
daha yüksek bir mevkie terfi ettirmek Verb
daha yüksek bir mevkie tayin edilmesi beklenen aday
bir öğrenciyi bir üst sınıfa geçirmek Verb
birini daha yüksek bir vergi dilimine koymak Verb
(US) daha yüksek notlar almak Verb
bir davayı bir üst mahkemeye göndermek Verb
daha yüksek bir mertebeye çıkmak Verb
daha yüksek (aşağı) değer biçmek Verb
daha yüksek maaş için direnmek Verb
daha yüksek maaş üzerinde ısrar etmek Verb
daha yüksek ücret istemek Verb
daha yüksek ücret için grev yapmak Verb
daha yüksek ücret için grev
bir meseleyi daha yüksek bir makama götürmek Verb
meslek yüksekokulu Noun, Education-Training
fiyatlarda yükselme eğilimi
yüksek sınıflar Noun
Harita Yüksek Teknik Okulu Komutanlığı Noun, Organizations
Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Noun, Organizations
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Noun, Education-Training
Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü Noun, Organizations
Yükseköğretim Kanunu Noun, Education-Training
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Noun, Organizations
RTÜK Proper Name, Organizations
Yükseköğretim Kurulu (YÖK)
Vakıf Yükseköğretim Kurumları Koordinasyon Birimi Noun, Organizations