hoist

English-Turkish Translation

  1. Noun, Engineering kaldıraç
  2. (yukarı) kaldırma(k), yükseltme(k), (özellikle vinç, makara vb. ile) yukarı çıkarma(k),
    den. hisa/lava/yısa
    etmek, (bayrak) çekmek.
    hoist sails: yelken açmak.
    hoist blocks of stone. The sailors hoisted the flag.
  3. yük asansörü.
  4. asansör, vinç, palanga vb..
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be hoist with one's own petard
kendi bombasıyla kendini uçurmak Verb
be hoist with/by one's own petard
kendi kuyusunu kazmak, kendi kazdığı kuyuya düşmek, kendi plânının kurbanı olmak.
hoist by (with) one's own petard
kazdığı kuyuya düşmek, hazırladığı tuzağa kendisi düşmek.
hoist one's flag
kumandayı ele almak Verb
hoist one's flag
bayrak çekmek Verb
hoist one's flag
bayrak çekmek , kumandayı ele almak Verb
hoist something onto one's back
arkalamak Verb
hoist with one's own petard
kendi kazdığı kuyuya düşmüş
ammunition hoist
(zırhlı gemi) silah donanımı
chain hoist
palanga
mine hoist
maden asansörü
safety hoist
güvenlik asansörü
steam hoist
macuna
hoist (out) a boat
bir gemiyi karaya çekmek Verb
hoist a flag
bayrak/sancak çekmek.
hoist a spurious document on sb
birine sahte bir evrakı yutturmak Verb
hoist coal
kömür taşımak Verb
hoist loader
vinçli yükleyici
hoist sail
yelken açmak Verb
hoist something upon sb
kargayı bülbül diye yutturmak Verb
hoist something upon sb
birine bir işi yamamak Verb
hoist the white flag
teslim bayrağını çekmek Verb
give someone a hoist up
(kalkarken/ata binerken) birine yardım etmek.
the fly and the hoist of the flag
bayrağın boyu ve eni
English-Turkish phrases from Zargan's own database