ihtiyatli

Turkish-English Phrases

ağır ve ihtiyatlı hareket etmek
to creep Verb
birini uyararak ihtiyatlı olmasını söylemek
to put someone on his guard Verb
ihtiyatlı
guarded
ihtiyatlı
cagey
ihtiyatlı
politic
ihtiyatlı
prudential
ihtiyatlı
prudent
ihtiyatlı
gingerly
ihtiyatlı
provident
ihtiyatlı
vigilant
ihtiyatlı
chary
ihtiyatlı
wary
ihtiyatlı
foresighted
ihtiyatlı
cautious Adjective
ihtiyatlı
discreet
ihtiyatlı
deliberative
ihtiyatlı
circumspect
ihtiyatlı
deliberate
ihtiyatlı
precautional
ihtiyatlı
precautious
ihtiyatlı
shy
ihtiyatlı
sparing
ihtiyatlı
advertent
ihtiyatlı
calculating
ihtiyatlı
canny
ihtiyatlı
forethoughtful
ihtiyatlı
heedful
ihtiyatlı
lidless
ihtiyatlı biçimde
cautiously Adverb
ihtiyatlı bir biçimde
reservedly
ihtiyatlı bir şekilde
cautiously Adverb
ihtiyatlı bir şekilde
discreetly Adverb
ihtiyatlı davranma
exercise of discretion
ihtiyatlı davranmak
to sit on the hedge Verb
ihtiyatlı davranmak
to take care Verb
ihtiyatlı davranmak
to act prudently Verb
ihtiyatlı davranmak
to exercise reserve Verb
ihtiyatlı davranmak
to draw in one's horns Verb
ihtiyatlı eğilim
dull tendency
ihtiyatlı eğilim
reserved tendency
ihtiyatlı hareket etmek
to act with discretion Verb
ihtiyatlı hesap
conservative calculation
ihtiyatlı iyimserlik
cautious optimism Noun
ihtiyatlı kâhya kadın
prudent housekeeper
ihtiyatlı kâhya kadın
prudence housekeeper
ihtiyatlı kullanmak
to use with discretion Verb
ihtiyatlı olmak
to be cautious Verb
ihtiyatlı olmayı önermek
to recommend caution Verb
ihtiyatlı politika
fabian policy
ihtiyatlı tahmin
conservative estimate
ihtiyatlı yatırım
conservative investment
ihtiyatlı yatırım
prudent investment
ihtiyatlı yatırım
prudence investment
ihtiyatlı yazmak
to write with restraint Verb
işinde ihtiyatlı olmak
to feel one's way Verb
siyasal bakımdan ihtiyatlı davranmak
to show political levelheadedness Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

ihtiyatlı
İleriyi veya ... tedbirli, ihtiyatkâr