illusion

  1. Noun, Psychology yanılsama
  2. Noun, Psychiatry illüzyon
  3. Noun yanıltıcı görüntü, yanıltan/yanlış izlenim uyandıran şey.
  4. Noun (görünüşe) aldanma, yanılma, yanlış görüş/görme, yanlış izlenim, hata.
  5. Noun hayal, hülya, kuruntu.
  6. Noun, Psychology yanılsama.
    an optical illusion: yanılsatan görüntü, görüntü yanılsaması, göz yanıltısı, galatı rüyet.
  7. Noun çok ince ipekli kumaş/tül.
  8. Noun hile, yalan, aldatma.
aldanmak, yanılmak.
(düşüncede) yanılgıya düşmek Verb
hayale/kuruntuya kapılmak, (yanlış bir şeye) inanmak istemek.
boş vergi hayalleri Noun
kendini boş hayallere kaptırmak Verb
fiyatlar aynı oranda artmış olsa bile
ücret artışlarının ücretlilerin yararına olacağı inancı
parasal yanılgı
para aldanması
paranın sabit ve değişmez bir satın alma gücü olduğuna dair yanlış düşünce
göz aldanması
göz yanılsaması
stereo izlenim
hayale/kuruntuya kapılmak, (yanlış bir şeye) inanmak istemek.
ima