in interest

  1. ilgili
  2. çıkarı olan
faiz getirmek Verb
bir menfaatin çoğunluğu
iflas masasında hak sahibi olan
menfaatte sırada önce gelen kişi
şimdiden gelecekteki bir tasarruf hakkını vermek Verb
gelecekteki bir tasarruf hakkına şimdiden sahip olma
… için/yararına, menfaatine, lehine.
It is in your interest to save money for future.
He works
in the interests of humanity: O, insanlık için çalışır.
faiz hadlerindeki değişiklikler Noun
faiz hadlerinde kısıntı
faiz hadlerinin düşme eğilimi
faiz oranlarının düşmeye yüz tutması
faiz hadlerinde düşme eğilimi
faiz hadlerinde artış
piyasa hadlerinde değişiklikler Noun
faiz hadlerinde değişiklikler Noun
faiz oranlarında artış
...'e iştirak etmek Verb, Management
kendi menfaatine çalışmak Verb
birinin menfaatine çalışmak Verb
ilgilendirmek Verb
birinin menfaatine olmak Verb
kamu yararına olmak Verb, Law
arsa üzerinde intifa hakkı
bir menkule ait muntazır hak (bu hakkı bekleyen onu iktisap edemeden ölürse hak vârislerine geçmez
bir şirketteki payını elden çıkarmak Verb
önemini (yararını) vurgular Noun
bir konuya halkın ilgisini çekmek Verb
birşeye ilgi duyduğunu belli etmek Verb
birşeye ilgi duymak Verb
birşeye ilgi göstermek Verb
bir şeye ilgi duymak Verb
siyasete pek ilgi duymamak Verb
birinin bir ticari işe iştirak etmesine müsaade etmek Verb
birine şirkette pay vermek Verb
bir şeyle doğrudan doğruya ilgilenmek Verb
bir şirkette yarı hissesi olmak Verb
bir firmanın yarısının sahibi olmak Verb
şirkette yarı hissesi olmak Verb
bir şirkette sermayesi olmak Verb
alakadar olmak Verb
bir işte payı olmak Verb
şirkette hissesi bulunmak Verb
bir şirkette hissesi bulunmak Verb
bir şirkette payı olmak Verb
bir mirasta payı olmak Verb
kârda payı olmak Verb
ortak çıkarları olmak Verb
bir firmada parasal payı olmamak Verb
adaletin tecellisi adına Adverb, Law
kanun yararına Adverb, Law
hakikat menfaatine
kamu menfaatine
peşin tahsil edilen faiz
bir firmada hissesi bulunma
bir tekne üzerinde hak
ödenmemiş faiz
birikmiş faiz
cari faiz
makul ticari haddin üstünde faiz
beklenen faiz hakkı
arsada payı olma
emlak üzerinde pay
gayri menkul üzerindeki pay
muayyen bir mirasçı grubuna veya mirasçılara hasredilen menfaat
işe gösterilen ilgi
(bilanço) yatırım niteliğinde faiz
yatırım niteliğinde faiz
ilgisini birşeye yöneltmek Verb
birşeye ilgi duymak Verb
birşeyle alakadar olmak Verb
birşeyle ilgilenmek Verb
birinin birşeyi kabul etmesini sağlamak Verb
birini birşeyi satın almaya ikna etmek Verb
birine birşeyi kabul ettirmek Verb
birini birşeye razı etmek Verb
birine birşey ısmarlamak Verb
birine birşey ikram etmek Verb
bir arazi üzerinde kanuni hak
bir arazi üzerinde kanuni menfaat
kamu yararına olmak Verb
(bir kimseye/bir şeye karşı) ilgisini kaybetmek, artık ilgilenmemek.
birine işine iştirak etmesini teklif etmek Verb
...'de % paya sahip olmak Verb, Management
faizi peşin ödemek Verb
birisinin geleceğine ilgi göstermek Verb
mirastan (bir terekedeki hakkından) vazgeçmek Verb
kanun yararına bozma Noun, Law
ilgi göstermek Verb
işine ilgi göstermek Verb
emlakteki bir hakkını devretmek Verb
hayata karşı yeniden ilgi duymak Verb
bir şeyle çok ilgilenmek Verb
... ile yakından ilgilenmek Verb
bir şirkette pay almak Verb
bir girişimde mali iştiraki olmak Verb
politika ile ilgilenmek Verb
bir şeye ilgi duymak Verb
siyasete karşı pek ilgi duymamak Verb
politikayla pek uğraşmamak Verb
birinin iyiliği için gösterilen ilgi
birinin iyiliği için duyulan gerçek kaygı
'ye karşı ilginin artması