kendi kendiyle çelişen beyan
(a) bakımından, açısından, noktai nazarından.
in terms of human life, the loss is incalculable. (b) tabirince, (c) ilgili olarak, dayanarak, ile.
One cannot reckon happiness in terms of worldly success: Mutluluk maddî başarı ile ölçülemez.
esas bakımından
Adverb, Law
şekil bakımından
Adverb, Law
bölgeler arası gelişmişlik farkları
Noun
biri hakkında konuşurken küçültücü sözler söylemek
Verb
frank diğer paralara oranla değer kazandı
şartlara zımnen rıza göstermek
Verb
aşağıdaki şartlar altında olmak
Verb
terbiyesizce cevap vermek
Verb
bir sözleşmeye şartlar koymak
Verb
bir şeyi genel hatlarıyla anlatmak
Verb
bir şeyi açık bir dil ile ifade etmek
Verb
tedbirli ifade kullanmak
Verb
peşin ödeme şartları
Noun
peşin ödeme şartları
Noun
överek, göklere çıkararak.
tespit edilen şartlar gereğince
tespit edilen şartlar tahtında
birisinin düşüncesine göre.
in my terms: bence, bana göre.
In my terms the situation got worse:
Bence durum kötüleşti.
biri hakkında övgülü sözler söylemek
Verb
birini göklere çıkarmak
Verb
birinden sitayişle bahsetmek
Verb
birini (överek) göklere çıkarmak.
tüketici sözleşmelerindeki haksız koşullar
Noun
ağır bir dil kullanarak mektup yazmak
Verb