indifference

  1. Noun kayıtsızlık
  2. Noun nemelazımcılık
  3. Noun ilgisizlik, alâkasızlık, kayıtsızlık, bigânelik, lâkaydi, umursamayış, umursamama, aldırmama, aldırmazlık.

    He treated my request with indifference. His indifference to/toward the future needs is unfortunate.
  4. Noun önemsizlik, ehemmiyetsizlik, önem vermeme/vermeyiş.
    It is a matter of (supreme) indifference to me:
    Bence (zerre kadar) farketmez/bence önemsizdir.
    Success or failure cannot be a matter of indifference to you: Başarı veya başarısızlık sence önemsiz olamaz.
  5. Noun istiğna, soğukluk, rağbetsizlik.
  6. Noun bayağılık, alelâdelik.
  7. Noun farksızlık, farksız olma.
kayıtsızlık eğrisi
kayıtsızlık analizi
kayıtsızlık eğrileri Noun
kayıtsızlık paftası Noun
kesişmeyen topluluk kayıtsızlık eğrisi
üretim kapasitesi eğrisi
birinin kaderi umurunda olmamak Verb
toplumsal ilgisizlik eğrisi