inflow

  1. Noun (içeriye doğru) akış, akma, sızma, akıntı, sızıntı.
    an inflow of foreign capital. an inflow of 25
    liters per hour. an inflow pipe.
  2. Noun (içeri) akan şey.
bir memlekete dışardan sermaye girişi
sermayenin içe doğru akışı
sermaye girişi Noun, Economics
nakit girişi
memlekete döviz akışı
altın akışı
giriş çıkış
tasarruf hesaplarına akış
sermaye akışı
nakit akışı
döviz akışı
fon akışı
nakit akışı
dış ülkeden para akışı
para arzını şişiren akış